Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Partisinin İstanbul eşbaşkanlarını tanıtan Bakırhan, "Biri Edip Solmaz'ın biri Terzi Fikri'nin geleneğinden geliyor" dedi.

Bakırhan, “ “DEM Parti'yi siyasi parti olarak değil de oy deposu olarak görenler kulaklarını iyice açsınlar, bizi iyi izlesinler. Üçüncü yolu neden kararlılıkla savunduğumuzu bu toplantıda anlatmaya çalışacağız” dedi.

Bakırhan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

Günlerdir ülkemizde seçimler tartışılıyor ama basını takip ettiğimizde sanki sadece DEM Parti seçime girecekmiş gibi tartışıyorlar. Bu gayet normal çünkü genel seçimlerde ana muhalafet partisi olmaya aday bir partiyiz. Yerel seçimlerde kilit bir partiyiz. Her gün ağzını her açan DEM Parti'yi konuşuyor ama bizden kimse yok tabi, bizim adımıza konuşuyorlar. DEM Partinin bağımsız ve demokratik tercihlerini sorgulamaya kalkıyorlar. Bize ayar vermeye, bir çizgi çizmeye çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki biz yıllardır halkın işaret ettiği yolda yürüyoruz. Yürümeye de devam edeceğiz. Bunların çizgi belirlemelerinin bizim için bir anlamı yok.

DEM Parti'yi siyasi parti olarak değil de oy deposu olarak görenler kulaklarını iyice açsınlar, bizi iyi izlesinler. Üçüncü yolu neden kararlılıkla savunduğumuzu bu toplantıda anlatmaya çalışacağız.

31 Mart'ta Türkiye'yi DEM'in renkleriyle boyayacağımıza emin olabilirsiniz. Türkiye'de başrolünde iktidar ve muhalefetin olduğu bir oyun oynanıyor. Halkın gerçek sorunları unutturulmaya çalışılıyor. Halk, bayat ekmek kuyruklarında yaşam mücadelesi veriyor. Gençler göç yollarında gelecek arıyorlar. Emekliler her gün başını yastığa aç koyuyorlar.

Dünyanın hiçbir yerinde işçiler patronlardan daha çok vergi ödemiyor. Türkiye'de ise işçiler patronlardan daha fazla vergi ödüyor. Her yerde yolsuzluk, hırsızlık almış başını gidiyor. Millet az çorba yerine karton bardaklarda yarım çay almak zorunda kaldı. Yarım bardak karton çay alınan bir ülkeyi yaratanlara nalet olsun.

Geçen hafta deprem bölgesini ziyaret ettik. Emin olun sanki deprem yeni olmuş gibi bir tablo vardı. Hala ağlaşan anneler, kardeşlerimiz var. Cenazelerini arayanlarla karşılaştık. Ciddi bir umutsuzluk var. Diğer taraftan ülkenin gündemi seçimken kendine muhalif diyen ama iktidara hizmet etmekten başka işe yaramayan tatlı su muhaliflerinin bir gün depremzedelerden, açıktan bahsettiğini göremezsiniz. Onların gündemi farklı.

Bunların tek derdi siyaseti dizayn ederek rant ve çıkar sağlamaktır. Bunlara iki çift laf söylemeyen sözde muhalif yazarlar yatıp kalkıp DEM Partiye hakaret ediyorlar. Kürt halkının meşru temsilcileri rehin alınıyor, belediyelerine kayyım atanıyor ama yine de kimseden çıt yok. Başta İstanbul olmak üzere her yerde adaylarımızı açıkladık. Açıklamadan hemen sonra aklı başkalarının kesesinde olanların paçalarının tutuştuğuna şahitlik ettik. Köşelerinde ekranlarda pespayece tutumlar içerisine girdiler. Biz de onlara diyoruz ki siz zamlara, hak gasplarına, yolsuzluklara, kayyımlara, kaçak seçmenlerine, Kürt sorunundaki çözümsüzlüğüne dair tek bir cümle duydunuz mu? Çünkü bunların derdi iktidarla ana muhalefetle birlikte Kürt halkını yine sömürge gibi yönetmektir.

Diyorlar ki oy hakkınız var ama istediğimiz adaya verin. Hükümet cephesi de diyor ki eşitiz, kardeşiz ama hakkınız yok. İşte bu sömürgeci aklı reddediyoruz. Kürt halkı bir yüzyıl daha sömürge olarak yönetilmeyecektir.

(İstanbul adayları) Biri Edip Solmaz'ın biri Terzi Fikri'nin geleneğinden geliyor. İki arkadaşımız da bu yolları İstanbul'a taşıyacak birikime ve niteliğe sahiptir. Arkadaşlarımızın İstanbul'da çok iyi bir pratik ortaya koyacaklarına inanıyorum.

Editör: Selda Manduz