Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Iğdır kent meydanında miting düzenledi. Kentin merkez ve ilçe adaylarının halkı selamlamasının ardından Iğdır Belediye Eşbaşkan Adayı Nejla Kum konuştu.

Kum, belediyeyi halkla birlikte yöneteceklerini söyledi. Ardından konuşan diğer eşbaşkan adayı Mehmet Nuri Güneş, “Bu seçim hiçbir seçime benzemiyor. Bunlar kenti teslim almak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Kenti bu çetelerden kurtarmamız gerekiyor” dedi.

‘NEWROZ ONLARIN ŞİRAZESİNİ BOZDU’

Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre adaylardan sonra konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Newroz mitinglerinin iktidarın şirazesini bozduğunu söyledi.

İktidarın “Bunlar bittiler, tükendiler” umutlarının çöktüğünü ifade eden Bakırhan, “Ama İstanbul, Amed ve diğer Newroz alanlarında bir kez daha gördüler ki biz varız, vardık, var olmaya devam edeceğiz. Hiçbir baskı politikası kayyımcı anlayış cezaevleri baskı, zulüm bizleri demokrasi taleplerimizi asla yolda bırakamaz, önünü kesemez. Bizler haklı bir davanın, mücadelenin sahipleriyiz. Onların dengesini, şirazesini bozmaya devam edeceğiz. AKP iktidarı diyor ki; ‘22 yılda Türkiye’yi uçurduk’ diyorlar. Bu külliyen yalan. Türkiye’deki emekçiler, yoksullar Türkiye’de 46 milyon insan açlık sınırı altında yaşıyor. Elektrik parasını ödeyemiyor. Çocuğuna süt alamıyor, artık evlere et girmiyor, insanlar ekmek kuyruğunda et kuyruğunda saatlerce bekliyor. Türkiye’de uçan biz değiliz. Azeriler, Kürtler, emekçiler, emekliler değil. Sizin çocuklarınızın serveti uçtu. Mal varlığınız uçtu. Halk yoksul, halk perişan, halk geçim derdinde. Ama bu yalancılar saraydan başlarını çıkarıp Iğdır halkının, emekçisinin ne yaşadığının farkında değiller. Irkçılık üzerinden, milliyetçilik üzerinden, vatan millet bayrak örtüsüyle yolsuzluklarına, zalimliklerine zulmüne devam ediyorlar” diye konuştu.

‘HALK GEREKEN CEVABI VERECEK’

31 Mart’ta halkın iktidara güçlü bir cevap vereceğini söyleyen Bakırhan, “31 Mart'ta bizi yoksullaştıran, bizi ezen irademizi cezaevlerine tıkan 10 bin yıllık kullandığımız anadilimize ‘bilinmeyen dil’ diyenlere Iğdır sandıkta rekor oy alarak cevabını verecektir. AKP 22 yıl önce iktidara geldiklerinde faiz yüzde 47’ydi. Bugün faiz yüzde 50’nin üzerine çıkarttılar. Dün ‘faiz haramdır’ diyenler, Nas diyenler ‘Nas’ı faize yedirmeyeceğiz’ diyenler bugün sizin bütçenizi Türkiye’nin bütçesini faiz lobilerine peşkeş çekiyor. Bunlar yalancı, ikiyüzlü. Bunların başı seccadede elleri semada akılları fikirleri haramda, hilededir. Iğdır bu haramzadelere 31 Mart’ta cevap verecektir. Dünyanın en büyük çiftçi düşmanı iktidarı AKP-MHP iktidarıdır. Dünyanın en büyük tarım düşmanı AKP MHP iktidarıdır. Hayvancılığı bitirdi, tarımı, çiftçiyi bitirdiler. Tek dertleri var zenginleşmek. Bu yalancılara, bu haramzadelere gerekli cevabı sandıkta vereceğiz” diye konuştu.

‘TÜM KRİZLERİN NEDENİ ERDOĞAN’DIR’

Dünyanın her yerinde gıda fiyatları düşerken Türkiye’de yükseldiğine dikkat çeken Bakırhan, “Be vicdansızlar bari ramazan ayında insanlar evine zeytin götürsün, hurma götürsün, süt götürsün, et götürsün. Tarım Bakanı çıkmış gıda fiyatları neden artıyor, tarım niye bitti, hayvancılık neden bitti? Bunun cevabını vereceğine, ‘DEM Parti terörist’ diyor. Allah senin başına DEM Parti kadar taş düşürsün! Şimdi Erdoğan diyor ki, ‘Türkiye’de kişi başına 13 bin dolar para düşüyor’ Aranızda 13 bin dolar kazanan var mı? Peki, bu 13 bin dolar Iğdırlıya, Karslıya, Hakkariliye, Kürt’e, Azeri’ye, Terekemeye, emekçiye onun cebine gitmemişse nereye gitmiş? Çocuklarına, çevrelerine, rantçılara, sermaye dostu AKP ve çevresine gitmiş. Emekliye kaynak yok, asgari ücretliye yok, çalışana yok ama beyfendi sabah akşam ‘savaş top diyor, tüfek’ diyor. Askere var, polise var, korucuya var, emekliye kaynak yok. Türkiye’de en büyük krizini bu ülkeye yaşatan Recep Tayyip Erdoğan’dır. 94’teki ekonomik krizin sebebi olan Tansu Çiller’i yanına almış, 2001’deki ekonomik krizin mimarı olan Bahçeli’yi almış, bu halkı yoksullaştıran, Türkiye’yi ekonomik krizlerle boğuşturan üç kişi ne yapacakmış? Türkiye’yi uçuracakmış. Hadi Oradan. Iğdır halkı yemez yutmaz” diye konuştu.

'ERDOĞAN TÜRKİYE'DE NE OLDUĞUNUN FARKIDNA DEĞİL'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tokat mitinginde söylediği “DEM Parti muhatap alınmak istiyorsa kendini kanıtlasın” sözlerine cevap veren Bakırhan, “Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de ne olduğunun farkında değil. Newroz meydanlarını dolduran milyonları görmüyor, duymuyor, bilmiyor. Haksız sayılmaz. Sabah saray medyası, akşam saray medyası. İzlemiş olduğu kanallarda da Türkiye güllük, gülistanlık gösteriliyor. Biz diyoruz ki Sayın Erdoğan irade Newroz alanlarında, muhatap Newroz alanlarında. Kuvvet, kudret Newroz alanlarındaki Kürtler, Türkler, Araplar milyonlarca insanımızdır. Saraydaki o uykundan uyan. Saray medyasının dışındaki medyaya bak. Muhatabı da görürsün, iradeyi de görürsün” dedi.

'KÜRDÜN DİLİNİ, KİMLİĞİNİ, İRADESİNİ TANI'

Bakırhan ardından 6 madde olarak şunları sıraladı: “Ama ısrarla bir muhatap görmek istiyorsan sana söyleyelim. Savaş hazırlıklarını, halkları karşı karşıya getiren, kutuplaştıran bu zehirli dili terk et. Savaş bütçesini emekliye, yoksula, emekçiye ver. Toplumu kutuplaştırmaktan vazgeç. Toplum kutuplaştığı müddetçe sen böyle saray medyasından anca Türkiye’yi takip edebilirsin. Kürt’ün diline bilinmeyen dil deme, Kürtçe’dir. Kürdün coğrafyasına Teröristan deme Kürdistan’dır orası. Kürdün dilini, kimliğini iradesini tanı. Eğer yerini öğrenmek istiyorsan, Newroz alanlarındaki milyonlardır. En önemlisi, Türkiye’de barış olmasını istiyorsan, kardeşlik olmasını istiyorsan İmralı'daki mutlak tecridi kaldır. Hukuku işlet. Kürt halkının iradesine kayyım atadın yetmedi, cezaevine koydun yetmedi şimdi 31 Kürt yerleşim yerlerine kaçak seçmen taşıyarak Kürt halkının iradesini gasp etmeye çalışıyorsun. O zaman bu kaçak seçmenlerin gidip halkın iradesiyle oynamayacağının sözünü ver. O zaman muhatabı da görürsün, iradeyi de görürsün, halkı da görürsün. Sonrada gel bizimle iktidar, muhalefet, toplumsal kesimlerle birlikte bir masanın etrafında bir araya gelelim, Türkiye’yi demokrasisizlikten, özgürlüksüzlükten bu ekonomik krizden nasıl çıkaracağımızı hep beraber tartışarak bir yol bulalım. Al sana muhatap al sana Newroz alanındaki halklarımızın talebi” diye sıraladı.

‘KAYYIM RANT, YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKTIR’

Kayyımın rant, yolsuzluk ve hırsızlık olduğunu ifade eden Bakırhan, “İrademize kayyım atayanların cadde ve kaldırılmalarına bakın, bir hizmet yok. Türkiye’nin en kirli havasını soluyan kent Iğdır’dır. Türkiye’nin en bereketli topraklarında gençler iş ve aş bulmak için, okyanusları ve denizleri geçiyorsa demek ki siz bu kenti iyi yönetmiyorsunuz. Demek ki bu kentin kaynaklarını çarçur ediyorsunuz, cebinize indiriyorsunuz. 1 Nisan’da Iğdır Belediyesini tekrar aldığımızda bunların yapmış olduğu tüm yolsuzlukları kalem kalem Iğdır halkıyla paylaşacak ve hesabını soracağız. Bizim belediyecilik pratiğimize insanlar doğduğu yerde doyacak, iş için göç etmeyecek, aş için gitmek zorunda kalmayacak. Kadın arkadaşlarımız aile ekonomisine katkı sunmak için kooperatiflerde belediyemizin açmış olduğu işyerlerinde çalışacaklar, üretecekler, katkı sunacaklar. Gençler kahve köşelerinden çıkacak ve üretime katılacak. Yine tarım ve hayvancılıkla uğraşan, meyvecilikle uğraşan halkımız belediye destekleyecek, tohum verecek mazot verecek ürününü kendi fiyatıyla doğru yerde satılması için aracı olacak, pazarlar oluşturulacaktır” dedi.

‘KÜRDÜN YAŞAYANINA, ÖLÜSÜNE, MEZAR TAŞINA DÜŞMAN’

Kaçak seçmenlere ilişkin de konuşan Bakırhan şöyle devam etti:

“Iğdır’a da kaçak seçmen taşımışlar. Iğdır’ın yerini bilmeyen, haritada önüne koysan yarım saatte Aralık’ın, Tuzluca’nın nerede olduğunu bilmeyen insanlar gelecek burada Azeri’nin, Kürd’ün, Terekeme’nin iradesini çalacak oyunu kullanıp gidecek Bu demokrasi midir, insanlık mıdır, adalet midir? İnançlı bir insan olduğunu söyleyen hiç kimse kaçak seçmen, haram seçmenle birlikte kentlerin iradesini gasp eder mi? Bu dinimize göre haram değil midir? Bunlar hırsızlık yapan, günah işleyen bir JİTEM ittifakıdır ve bunları birlikte engelleyeceğiz. Lütfen birlik olun, beraber olun küçük hesaplar, küçük tartışmalar yapmayın. Iğdır’ı halkların, hizmetin, barışın kardeşliğin Türkiye’deki modern kenti haline getirelim. Burada 75-80 yaşında 5 ruspî kanaat önderini aldılar müebbet hapis cezası verdiler. Yahu bu insanlar camide, cumada, oruç tutan, dua eden yaşı kemale ermiş insanlardır. Yaşlı dedelerimizi, babalarımızı barış davalarına katıldıkları için halklar arasındaki sorunları çözmek için katıldıkları barış davalarını gerekçe göstererek cezaevine tıkadılar. Bu haksızlığa ‘dur’ diyecek miyiz? Kürdün yaşayanına düşman, ölüsüne düşman, mezar taşına düşman, diline düşman, doğasına düşman bu anlayışı bu ramazan ayında el birliğiyle def edeceğiz.’

Bakırhan son olarak, halkı iradelerine sahip çıkma çağrısı yaptı. Bakırhan’ın ardından Azad Bedran sahne aldı. Miting halaylarla devam etti.

Editör: Selda Manduz