Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye hükümeti arasında yürütülen entegrasyon görüşmeleri önemli bir aşamaya geldi ve 100 bin SDG savaşçısının Suriye’nin savunma ve içişleri kurumlarına entegre edilmesi bekleniyor.
Sürecin 2025 yılına kadar tamamlanması düşünülüyor.
Taraflar, SDG güçlerinin kontrol alanlarında kalması ve hükümet ordusunun bu bölgelere girmemesi konusunda mutabakata vardı.
SDG lideri, entegrasyonun sadece askeri bir süreç değil, aynı zamanda Suriye ordusunun yeniden yapılandırılması anlamına geldiğini vurguladı.
Colani, bu entegrasyonun ülkenin birliği ve güvenliği açısından zorunlu olduğunu belirtti. Ancak ENKS'nin sürece dahil edilmemesi ve ademi merkeziyetçilik konusundaki görüş ayrılıkları, ilerleyen aylarda görüşmeleri zorlaştıran faktörler olarak öne çıkıyor.
Rojava yönetiminin Şam ile müzakere heyeti üyesi Senherîb Bersûm, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, teknik detaylar ve uygulama planı üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Anlaşma henüz tamamlanmadı. Ancak taraflar arasında bir anlayış birliği mevcut. Önümüzdeki hafta bu süreci ilerletmek üzere yeniden bir araya geleceğiz” dedi.
ENKS: ROJ PEŞMERGELERİ DE UNUTULMAMALI
Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), askeri entegrasyon görüşmelerine dahil edilmediklerini açıkladı. ENKS’ın Şam temsilcisi Mehabad Tizyanî, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, “Biz bu süreç hakkında resmi olarak bilgilendirilmedik. Roj Peşmergeleri de Suriye Kürtlerinin bir parçasıdır, bu süreçte dışlanmamaları gerekir” ifadelerini kullandı.
Tizyanî, Roj Peşmergelerinin yaklaşık 5 bin kişiden oluştuğunu ve rejime karşı değil, halkın güvenliği için mücadele ettiklerini vurguladı.
ABDİ: ENTEGRASYON ORDUNUN YENİDEN YAPILANMASI ANLAMINA GELİR
Suriye Demokratik Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Şam ile yürütülen görüşmelerin “entegrasyon sürecine dair bir çerçeve anlaşmasına dönüştüğünü” söyledi. Abdi, SDG’nin bireysel olarak değil, kurumsal yapısını koruyarak Suriye ordusuna katılacağını vurguladı.
Abdi’ye göre bu süreç, yalnızca askeri entegrasyon değil, aynı zamanda Suriye ordusunun yeniden yapılanması anlamına geliyor. SDG komutanları ve savaşçılarının Savunma Bakanlığı ve ordu komutanlıklarında resmi pozisyonlar alması öngörülüyor. Ancak Abdi, “ademi merkeziyetçilik” modeli konusunda hâlâ görüş ayrılıkları bulunduğunu belirtti:
“Suriye’nin geleceği tek merkezli bir yönetimle değil, yerel idarelerin güçlendirilmesiyle kurulabilir. Bu konuda uzlaşı sağlanması gerekiyor.”
SDG lideri ayrıca Asayîş güçlerinin de Suriye güvenlik kurumlarına dahil edilmesi için teknik görüşmelerin sürdüğünü belirterek, bu adımın “siyasi bir çözümün temeli olabileceğini” ifade etti.
COLANİ: SDG’NİN ENTEGRASYONU ÜLKENİN BİRLİĞİ VE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ZORUNLU
Suriye'nin geçici cumhurbaşkanı ve El Kaide kökenli Heyet Tahrir Şam'ın lideri Muhammed Colani'nin (Ahmed Şara), son günlerde yaptığı açıklamalarda, SDG ile entegrasyon sürecinin “ülkenin birliği ve güvenliği açısından zorunlu” olduğunu söyledi.
Colani, entegrasyonun Aralık ayına kadar tamamlanmasının hedeflendiğini belirterek, aksi durumda Türkiye’nin askeri müdahalesinin yeniden gündeme gelebileceği uyarısında bulundu.
Colani, Kürtlerin Suriye’nin eşit vatandaşları olduğunu vurgulayarak, SDG’nin sisteme katılımının “ayrılıkçılık değil, ulusal bütünlüğün teminatı” olduğunu söyledi.
“Kürtler bu ülkenin asli unsurlarıdır. Onların ordu ve devlet kurumlarında yer alması, ülkenin parçalanmasını değil, güçlenmesini sağlar” dedi.
Colani ayrıca, ABD ve Türkiye’nin de dahil olduğu “dörtlü mutabakat” çerçevesinde SDG’nin statüsüne ilişkin görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Ancak SDG’nin sahadaki bazı eylemlerinin Şam’ın beklentileriyle uyuşmadığını belirterek, “Siyasi diyalogla askeri disiplinin uyumlu hale getirilmesi gerekiyor,” ifadelerini kullandı.
Şam ve SDG arasındaki son görüşmeler, uzun süredir tartışılan “entegrasyon planının” somut bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Süreç başarıyla tamamlanırsa, hem Kürt güçlerinin statüsü güvence altına alınacak hem de Suriye ordusu yeni bir yapılanma sürecine girecek. Ancak, hem ademi merkeziyetçilik tartışması hem de ENKS’nin dışlanması, önümüzdeki aylarda görüşmeleri zorlaştırabilecek başlıca başlıklar olarak öne çıkıyor.
Kaynak: Rudaw