EŞİK Platformu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Medeni Yasa’yı sil baştan ele alacaklarını açıklamasına tepki gösterdi.
“Medeni Yasa, eşitlikçi aile yapısının, eşit yurttaşlığın, laik yaşam tarzının, toplumsal ortaklığın ve barışın güvencesidir” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, Platform, Medeni Yasa'nın laik, eşitlikçi aile hukuku için Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, geniş bir coğrafyada, yüzyıllara yayılan mücadele ve katkısıyla oluşan bir gelenek olduğu belirtildi.
Platform, "Medeni Yasa'yı bu iktidarın zihniyeti ile yeniden yazmaya kalkışmak ailenin büyük önem taşıdığı tüm toplumsal düzene ve Cumhuriyet'in temeline karşı bir saldırıdır" dedi.
Platform, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
*“Medeni Yasa, kadınların yüzyıllarca süren mücadelesinin ürünü olan bir kazanımdır. Bu yasayı sil baştan yazmak, anayasal laiklik ve hukuk devleti ilkelerine açık bir savaş açmak demektir.
*Kadınların ve eşitlikçi erkeklerin, laik bir aile hukuku için Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, geniş bir coğrafyada, yüzyıllara yayılan mücadele ve katkısıyla oluşan bir geleneği yok etmeye çalışmak demektir.
*Medeni Yasa’yı bu iktidarın zihniyeti ile yeniden yazmak ailenin büyük önem taşıdığı tüm toplumsal düzene ve Cumhuriyet’in temeline karşı bir saldırıdır.
*Medeni Yasa ve laik, eşitlikçi aile hukuku; seküler dindar, genç yaşlı, yoksul zengin, köylü kentli, A partili B partili fark etmeksizin bu ülkede yaşayan herkesin, kadın, erkek, çocuk hepimizin eşit yurttaşlık güvencesidir.”
Platform, Medeni Yasa’ya dokunulmamasını ve uygulanmasını talep etti.
Platformun açıklamasında ayrıca şu ifadelere yer verildi:
*“Ülkede adalet, eşitlik, özgürlük, huzur ve barış isteyen, haklara saygılı, şiddetsiz ve demokratik bir yaşamdan yana olan herkese soruyoruz;
*Kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’ların tıpkı Afganistan ve İran’da olduğu gibi nefes almasının dahi yasaklanacağı bir noktaya doğru hızla sürüklendiğimizi görmek ve bunun hayati önemine göre davranmak için başka ne yapılması ve söylenmesi gerekiyor?
*Ataerkil sistemin bütün baskı araçlarını dini kullanarak perçinlemenin “Türkiye Yüzyılı” hayalinin bir parçası olduğunu, bunun ülkenin bütün yakıcı sorunları kadar hayati önemde olduğunu bugün değilse ne zaman kabulleneceğiz?
*Hiçbir koşul öne sürmeden, hiçbir öncelik hiyerarşisi yapmadan ve birlikte mücadeleyi öteleme gerekçesi üretmeden ortak ve etkili bir karşı duruş sergilemenin vakti gelmedi mi?
*Muhalif siyasi partilerin, yerel seçimlerden önce Medeni Yasa’nın ve Anayasa’nın virgülüne dahi dokunulmaması için en geniş işbirliğini kurması önümüzdeki en önemli demokrasi sınavı değil mi?”
HABER MERKEZİ