Dünya

Barrack’tan Suriye için model önerisi: Federasyon değil ama ona yakın

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye temsilcisi Tom Barrack, Washington Post’a yaptığı açıklamada Suriye için yeni bir model önerisini paylaştı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye temsilcisi Tom Barrack, Washington Post’a yaptığı açıklamada Suriye için yeni bir model önerisini paylaştı.

Barrack, öngördüğü yapıyı şu sözlerle tanımladı:

“Federasyon değil ama ona yakın bir şey; herkes kendi bütünlüğünü, kültürünü, dilini koruyabilir ve İslamcılık tehdidi olmaz.”

Suriye’deki gelişmelere ilişkin değerlendirmeler sürerken, Süveyde’de yerel silahlı gruplar da dikkat çeken bir adım attı. İsrail’in desteklediği Şeyh Hicri etrafında birleşen gruplar, “ulusal muhafızlar” adlı bir yapılanma oluşturduklarını duyurdu.

Washington Post’un haberine göre, Suriye'de azınlıklara yönelik şiddetin tırmanması, yeni yönetimin en önemli uluslararası destekçilerinden biri olan ABD'nin pozisyonunda önemli bir değişikliğe yol açtı.

Daha önce Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın ülkeyi birleştirme çabalarına güçlü destek veren Trump yönetiminin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, Süveyda'daki kanlı olayların ardından Suriye'nin "yüksek derecede merkezi bir devlete alternatifler düşünmesi gerekebileceğini" kabul etti.

Geçen ay bir grup gazeteciye konuşan Barrack, "Bir federasyon değil ama onun biraz altında, herkesin kendi bütünlüğünü, kendi kültürünü, kendi dilini korumasına izin veren ve İslamcılık tehdidi olmayan bir yapı" ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, Şara'nın Şam merkezli güçlü bir devlet kurma vizyonuna yönelik şimdiye kadarki en ciddi uluslararası çekince olarak yorumlandı.

Barrack, "Sanırım herkes daha makul bir yol bulmamız gerektiğini söylüyor" diyerek mevcut yaklaşımın sürdürülemez olduğuna işaret etti.

ÇAĞRININ ARDINDAKİ TABLO

ABD'nin politika değişikliği sinyalinin arkasında, Suriye'nin farklı bölgelerinde Alevi ve Dürzilere hedef alan şiddet olayları yatıyor.

Geçen ay Dürzi çoğunluklu Süveyda şehrinde, devlete bağlı savaşçıların da sivillere yönelik vahşet eylemlerine karıştığı olaylarda 1.000'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Bu olaylardan önce, Mart ayında, Alevi azınlığın kalesi olan sahil bölgesinde, hükümet güçleri ile silahlı grupların mezhep temelinde sivilleri hedef aldığı şiddet olaylarında en az 1.400 kişi yaşamını yitirmişti.

Bu şiddet sarmalı, yeni yönetime karşı Dürzi, Alevi ve Kürt topluluklarında derin bir güvensizlik ve yabancılaşma yarattı.

Bu bölgelerde özerklik, ademi merkeziyetçilik veya sadece kendi hallerine bırakılma talepleri giderek daha yüksek sesle dile getiriliyor.

Bu güvensizlik ortamı, Rojava ve Suriye’nin doğusunda geniş bir alanı kontrol eden Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile hükümet arasındaki gerilimi de tırmandırıyor.

Taraflar arasında kurumların Suriye devletine entegrasyonu için varılan anlaşma, özerkliğin kapsamı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle henüz uygulanamadı.

Kaynak: Rudaw

{ "vars": { "account": "G-Z64XNY337Y" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }