DEM Parti Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü Meclis gündemine taşıyarak madencilik sektöründeki iş cinayetleri, özelleştirme politikaları ve ağır çalışma koşullarının araştırılması için TBMM Başkanlığına araştırma önergesi verdi.
DEM Parti Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan, Türkiye’de madencilik sektöründe yıllardır süren iş cinayetleri, güvencesiz çalışma düzeni, özelleştirme ve taşeronlaştırmanın yarattığı yapısal sorunlar ile işçi sağlığı ve güvenliği alanındaki denetimsizliğin kapsamlı bir şekilde incelenmesi amacıyla TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.
Olan, sunduğu önergede Türkiye’de madencilik alanında yaşanan ölümlerin “kaza” değil, sistematik bir sömürü düzeninin sonucu olduğunu belirtti.
“MADENCİLİKTE İŞ CİNAYETLERİ OLAĞANLAŞTIRILDI”
Önergenin gerekçesinde Türkiye’de madencilik sektörünün uzun yıllardır iş cinayetlerinin en yoğun yaşandığı alanlardan biri olduğu vurgulandı. Olan, son beş yılda en az 336 madencinin hayatını kaybettiğini, bunun da sektörün yapısal çöküşünü gözler önüne serdiğini ifade etti.
Gerekçede şu veriler yer aldı:
2021’de 70, 2022’de 102, 2023’te 51, 2024’te en az 75 madenci yaşamını yitirdi.
Bu yılın ilk on ayında bile en az 38 madencinin hayatını kaybettiği, tüm bu ölümlerin “önlenebilir cinayetler” olduğuna dikkat çekildi.
Olan, Zonguldak'ta bir Afgan göçmen işçinin kaçak bir ocakta göçükten çıkarıldıktan sonra dövülerek öldürülmesi ve cesedinin yakılarak yok edilmeye çalışılması örneğini vererek, “Bu düzenin çürümüşlüğü ve hukuksuzluğu ortadadır” dedi.
“4 ARALIK BİR KUTLAMA DEĞİL, ACILARIN GÖRÜNÜR OLDUĞU BİR GÜNDÜR”
Milletvekili Olan, Dünya Madenciler Günü’nün Türkiye’de bir kutlama günü olmaktan çıktığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Karadon’dan Soma’ya, Ermenek’ten Şırnak’a, İliç’ten Amasra’ya Türkiye bu acılarla yüzleşmek zorunda bırakılmıştır. Bu gün, devletin ve sermayenin madencinin yaşamı karşısındaki umursamazlığının görünür olduğu bir hatırlama günüdür.”
“ÖZELLEŞTİRME VE TAŞERON SİSTEMİ İŞÇİYİ ÖRGÜTSÜZ VE GÜVENCESİZ BIRAKTI”
Olan, 2000’li yıllarda hızlandırılan özelleştirme politikalarının kamu denetimini tamamen zayıflattığını; taşeron ve rödovans sistemiyle birlikte iş güvenliğinin maliyet kalemi olarak görüldüğünü vurguladı.
Önergede şu tespitlere yer verildi:
Özelleştirme iş güvenliğini yok etti.
Rödovans sistemi vahşi rekabet yarattı.
Kamu denetimi işlevsizleştirildi.
Sendikal örgütlenme baskı altına alındı.
İşçiler uyarılara rağmen koruyucu önlemlere erişemedi.
Şirketlere ceza yerine teşvik verildi.
Olan, Soma’da 301 madencinin ve İliç’te toprak kayması sonucu 9 işçinin hayatını kaybetmesinin, tamamen “kâr odaklı modelin” bir sonucu olduğunu ifade etti.
“MADENCİNİN YAŞAMI MALİYET HESABINA İNDİRGENEMEZ”
DEM Partili Olan, madenlerdeki çalışma koşullarının iktidarın tercihlerinin sonucu olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Madenlerde yaşanan ölümler ‘fıtrat’ değildir. Bu, siyasi bir tercihin ürünüdür. Denetimsizlik, özelleştirme, sendikalaşma baskısı ve maliyet odaklı işletme modeli, işçileri ölüme mahkûm etmektedir.”
TBMM’DEN ARAŞTIRMA KOMİSYONU TALEBİ
Olan, tüm bu nedenlerle madencilik sektöründeki iş cinayetleri, yapısal sorunlar ve siyasi tercihler sonucu ortaya çıkan güvencesiz çalışma koşullarının araştırılması için Meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.
Milletvekili Olan’ın önergesi, “madencilerin yaşam hakkının korunması için acil adım atılması gerektiği” vurgusuyla TBMM Başkanlığına sunuldu.