TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti tarafından, 2024 yılında Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün araştırılması için verilen öneri, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Öneri üzerine söz alan CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, “Muhalefet partilerinin verdiği, kadına yönelik şiddetin nedenlerinin araştırılması önergelerinin kaç kez reddedildiğini hepimiz biliyoruz. Bu önergeleri reddedenler, bu cinayetlerdeki sistematik paylarını da itiraf ediyorlar” dedi.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartın, önerinin gerekçesini açıklarken şunları söyledi:
"Her şüpheli kadın ölümü aydınlatılmamış bir cinayettir. İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 1 Kasım 2024 tarihli raporu, Rojin’in bedeninde iki farklı erkek DNA’sı tespit etti. Ancak ilk raporda örneklerin hangi bölgeden alındığı açıklanmadı ve ‘Şüpheli bulgu yoktur’ denildi. On aylık mücadeleden sonra 10 Ekim 2025 tarihli ikinci rapor, örneklerin göğüs ve vajinal bölgelerden alındığını belgeledi. Hayati bir bilgi baştan beri mevcut iken neden saklandı? Bu geciktirme, soruşturmanın akışını tıkamış ve Rojin’in şüpheli ölümünün örtbas edilmesine hizmet etmiştir."
Bartın, devletin sorumluluğunda olan kurumların görevlerini yerine getirmediğini belirterek bağımsız bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasını talep etti.
Yeni Yol Grubu İstanbul Milletvekili Birol Aydın, “21 yaşında bir kızımızın ölümünün ardından hâlâ ihmalleri ve şüpheleri konuşuyoruz. Bu kadar teknolojiye sahip bir dönemde, faillerin tespit edilip cezalandırılması gerekirdi” diyerek konunun önemine dikkat çekti.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Mehmet Akalın da Rojin’in ölümünü, Aleyna Çakır, Rabia Naz Vatan, Nadira Kadirova ve Şule Çet vakalarına benzeterek şöyle konuştu:
"Deliller yeterince incelenmiyor, raporlar çelişkilerle dolu ve failin lehine yorumlanıyor. Sistem, yaşamını savunamayan kadını değil, suç işleyen erkeği koruyor. Bu yalnızca bireysel bir trajedi değil, hukuk devletinin sistematik bir erozyonudur."
CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, “Rojin’in yaşam hakkı elinden alındı. Dosya savunma makamından saklanarak intihar algısı yaratıldı. Bu davada yalnızca bireysel değil, kurumsal sorumluluk zinciri var. Kadınların yaşam hakkını korumak ve erkek şiddetini önlemek anayasal bir görevdir. Rojin için, tüm şüpheli kadın ölümleri için, kadınların eşit ve özgür yaşayacağı bir ülke için mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
AKP İstanbul Milletvekili Adem Yıldırım, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Her şüpheli kadın ölümü bir cinayet değildir, her şüpheli insan ölümü bir cinayettir. Kadın ve erkek ayrımı üzerinden cinayetleri yarıştırmayalım."
Yıldırım ayrıca yeni bir komisyon kurulmasına gerek olmadığını, mevcut Kadına Şiddeti Önleme Komisyonu’nun görevini yerine getirebileceğini ifade etti.