Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 2-9 Mayıs 2024 tarihleri arasında 16 kente yaptığı, "Türkiye’de Türkçe Dışında Konuşulan Anadillerinin Kullanım Düzeyi ile Anadillerine İlişkin Talep ve Eğilimleri" araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
1276 kişi ile yapılan araştırmada Diyarbakır, İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Antalya, Antep, Çanakkale, Mersin, Elazığ, Mardin, Urfa, Van, Batman, Şırnak ve Ağrı illeri yer aldı.
Çalışma kapsamında araştırma grubuna anadilleri/lehçelerinin ne olduğu soruldu. Yanıtlara göre yüzde 74’ü "Anadilim Kurmancî", yüzde 11,9’u "Kirmanckî/Zazakî", yüzde 5,3’ü "Kurmancî ve Kırmanckî/Zazakî" derken; aralarında Süryanice, Ermenice, Arapça, Gürcüce, Çerkezce, Lazca, Rumca, Osetçe vb. dillere sahip toplamı yüzde 8,8’lik bir kesimin araştırma grubu içinde yer aldığı belirtildi.
Çalışmanın verilerine göre; anadili Türkçe olmadığı halde hanelerinde/aile içinde sadece Türkçe konuşanların oranı yüzde 18,8 iken, Türkçe ve kendi anadillerini hanelerinde birlikte konuşanların toplam oranı yüzde 46. Bu verilere göre araştırma grubunun toplamda yüzde 64,8’inin hanesinde Türkçe kullanımı mevcut.
Ayrıca anadilini hanede/aile içinde her zaman konuşanların oranı yüzde 42,2 iken yüzde 17,7’si "Nadiren", yüzde 9,1’i "Hiçbir Zaman" konuşmadıklarını bildirdi. Verilere göre; anadilin hanede yaygın kullanımı katılımcıların yarısının altında.
Raporda, "Cinsiyet karşılaştırmasına baktığımızda erkek görüşmecilerin, yüzde 46,3’ü Her Zaman, Kadın görüşmecilerin, yüzde 35,9’u Her Zaman hanelerinde Anadillerini konuştuklarını bildirmişlerdir. Anadili kullanımında Kadınların oranının düşüklüğü dikkat çekiyor" denildi.
Araştırma grubuna anadillerinden kaynaklı ayrımcılığa maruz kalıp kalmadıkları da soruldu.
Verilen yanıtlara göre, devlet dairelerinde yüzde 77,7’si "Evet", yüzde 11,6’sı "Kısmen";
sağlık kurumlarında , yüzde 62,1’i "Evet", yüzde 23,5’i "Kısmen";
eğitim kurumlarında, yüzde 75,9’u "Evet", yüzde 13’ü "Kısmen";
toplu taşıma da yüzde 40,4’ü "Evet", yüzde 28,5’i "Kısmen";
müzik/film gösterimlerinde yüzde 61,1’i "Evet", yüzde 19,4’ü "Kısmen";
giyim/kuşamda yüzde 47,5’i "Evet", yüzde 19,6’sı "Kısmen";
inanç/bayram ve kutlama ritüellerinde yüzde 48,6’sı "Evet", yüzde 20,5’i "Kısmen";
sosyal çevresinde yüzde 31,2’si "Evet", yüzde 31,3’ü "Kısmen";
sosyal medya da yüzde 46,6’sı "Evet", yüzde 26,6’sı "Kısmen";
iş ortamında yüzde 48,4’ü "Evet", yüzde 22,7’si "Kısmen";
yaşanılan kentte yüzde 28,7’si "Evet", yüzde 27’si "Kısmen" ayrımcılığa maruz kaldıklarını bildirdi.
Ayrıca farklı anadillere sahip olan her 10 kişiden en az 7’sinin "Sokak/Sosyal hayat" dilinin Türkçe olduğunu tespit edildi. Cinsiyet tablosuna göre sokakta ya da sosyal hayatta kadınların erkeklere göre daha çok Türkçe konuştuğu belirtildi.
Araştırma grubuna "Anadilini Anlama, Konuşma, Okuma, Yazma" düzeyine ilişkin sorular da yöneltildi. Buna göre toplamda her 5 katılımcıdan biraz fazlası anadilini az ya da hiç bilmediğini (Toplamda yüzde 21,9) iken katılımcıların toplamda yüzde 78,1’i anadilini iyi anladığını söyledi. Yine aynı araştırma grubunun toplamda yüzde 40,5’i anadilini az ya da hiç konuşamadığını, Toplamda yüzde 50,9’u az ya da hiç okuyamadığını, yine toplamda yüzde 58,9’u anadilinde az ya da hiç yazamadığını ifade etti.
“Anadilinizi Niçin Anlayamıyorsunuz/Tam Anlayamıyorsunuz?” sorusuna verilen yanıtlara göre yüzde 38,6’sı "Ailemde Konuşan Olmadığı için/Ailem Öğretmediği İçin", yüzde 37,1’i "Dışlanmamam İçin Sadece Resmi Dil Öğretildi" dedi.
"Anadilini Az Konuştuğunu ya da Hiç Konuşamadığını" bildiren katılımcıların ise yüzde 38,7’si “Anadilimi İyi Konuşamadığım ve Kendimi İyi İfade edemediğim İçin”, yüzde 33,9’u “Ailemde/çevremde Konuşan olmadığı için”, yüzde 24,2’si “Anadilimi öğrenebileceğim bir okul ve kaynak olmadığı İçin” yanıtını verdi.
Kaynak: Duvar