İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “örgüt kurma”, “tefecilik” ve “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçlamalarıyla başlattığı soruşturma, iktidar çevresindeki tartışmalı ilişkilere işaret etti.
Sezgin Baran Korkmaz, Cihan Ekşioğlu, Çağlar Şendil, Melike Yüksel, Sinan Görkem Gökçe, Şaban Kayıkçı ve Alpan Keskin hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyonda, Ekşioğlu, Kayıkçı, Şendil, Yüksel ve Gökçe gözaltına alındı.
İKTİDARA YAKIN İSİMLER TARTIŞMADA
Gözaltına alınanlardan Cihan Ekşioğlu ve Şaban Kayıkçı, kamuoyunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerle olan bağlantılarıyla biliniyor. Bu gelişme, daha önce Rezan Epözdemir’in tutuklanmasıyla başlayan tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Gazete Pencere’den Can Bursalı’nın haberinde, 10 Ağustos’ta gözaltına alınan avukat Rezan Epözdemir, “rüşvet” suçlamasıyla tutuklanmış, hakkındaki iddianamede ayrıca “FETÖ’ye yardım” ve “siyasal-askeri casusluk” suçlamaları da yer almıştı. Epözdemir, 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Epözdemir’in adı, iktidar içi tartışmaları da büyüttü. Zira Can Holding soruşturması kapsamında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un da adı gündeme geldi.
CAN HOLDİNG VE UÇUM BAĞLANTISI
Epözdemir, Can Holding’in Habertürk Show TV ve Bloomberg HT’yi satın aldığı dönemde holdingin hukuki danışmanlığını üstlenmişti. Ardından holding bünyesindeki 121 şirkete el konuldu. Bu şirketlerden biri de Doğa Koleji’nin bağlı olduğu Arı İnovasyon’du. Uçum, Can Holding döneminde bu şirketle doğrudan çalışmadı ancak Doğa Koleji Saçaklıoğlu ailesindeyken, Uçum Avukatlık Ortaklığı kolejin hukuki danışmanlığını yürütmüştü.
Kolejin eski sahibi Saçaklıoğlu ailesi, daha sonra Epözdemir’den şikâyetçi oldu. İddiaya göre Epözdemir, Saçaklıoğlu ailesine ait yüz civarında gayrimenkulü, piyasa değerinin çok altında bir bedelle kayınvalidesi adına kurulan şirkete devretti. 2022 yılında piyasa değeri 2 milyar lira olduğu söylenen taşınmazların 243 milyon liraya devredilmesi dikkat çekti.
İKTİDAR İÇİ SERT TARTIŞMALAR
Epözdemir’in tutuklanmasıyla birlikte iktidar cephesinde sert tartışmalar yaşandı. Eski AKP milletvekili Şamil Tayyar, İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’e dosyanın kapatılması için baskı yapıldığını öne sürerek doğrudan Mehmet Uçum’u işaret etti. Uçum kanadı ise Tayyar’a sert bir dille karşılık verdi.
KAYIKÇI VE MÜCAHİT ARSLAN BAĞLANTISI
Son operasyonda gözaltına alınan Şaban Kayıkçı da dikkat çekici bir isim oldu. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mücahit Arslan’ın “ağabeyim” diye hitap ettiği Kayıkçı, bir dönem Diyarbakır Tarım İl Müdürlüğü’nde çalışırken, daha sonra milyonlarca dolarlık petro-kimya tesislerinin sahibi haline geldi. Kayıkçı aynı zamanda Paramount Otel’in de sahibiydi. Mücahit Arslan’ın Can Holding’in sahibi Kemal Can ile uzun yıllara dayanan yakın dostluğu olduğu da biliniyor.
EKŞİOĞLU VE MİT’E YAZILIM SATIŞI İDDİASI
Gözaltına alınan isimlerden Cihan Ekşioğlu ise kamuoyunun gündemine Sedat Peker’in videolarıyla girmişti. Peker’in iddiasına göre Ekşioğlu, İsrail’den 3 milyon dolara aldığı bir casus yazılımı, Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) 50 milyon dolara sattı. Bu yazılım, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının takibini sağlıyordu. O dönemde MİT’in başında bugünün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bulunuyordu. Ekşioğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte Fidan’ın adı da dolaylı biçimde tartışmalara girdi.
SORU İŞARETLERİ BÜYÜYOR
Sonuç olarak, Epözdemir’den başlayıp Can Holding ve Doğa Koleji dosyaları üzerinden Uçum’a, Arslan’a ve dolaylı biçimde Fidan’a uzanan süreç, Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerin bir soruşturma zincirinde gündeme gelmesine neden oldu.
Kamuoyunda en çok sorulan soru ise şu: Bu operasyonlarla hedef alınan asıl merkez neresi, kime yönelik bir hesaplaşma yürütülüyor?