DEM Partili belediyelerden Erdoğan'a: Kayyımların borcunu ödüyoruz DEM Partili belediyelerden Erdoğan'a: Kayyımların borcunu ödüyoruz

Eğitim Sen Hopa Temsilciliği, Eğitim İş Hopa Temsilciliği ve Hürriyetçi Eğitim Sen Hopa Temsilciliği Eğitim emekçiler meslektaşlarının öldürülmesi ve eğitimde tırmanan şiddete karşı iş bırakıp il milli eğitim müdürlüklerine yürüyerek eğitimde şiddete karşı önlem alınmasını talep etti.

Açıklamada, “Biz buradan yıllardır defalarca kez yaptığımız çağrılarımızı yineliyoruz. Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi için öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmelidir. Okulda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını artık sözlü uyarı ve kınamaları bir kenara bırakıp acilen somut adımlar atmaya okul içi ve dışı güvenlik önlemlerini almaya çağırıyoruz” denildi.

Eğitim Sen Hopa Temsilciliği, Eğitim İş Hopa Temsilciliği ve Hürriyetçi Eğitim Sen Hopa Temsilciliği Eğitim emekçilerinin açıklaması şu şekilde:

ÖFKELİYİZ!

OKULDA ŞİDDET BİR MESLEKTAŞIMIZI DAHA ARAMIZDAN ALDI

İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda müdür olarak görev yapan emekli öğretmen İbrahim Oktugan’ın bir öğrencisi tarafından öldürülmesi hepimizi derinden üzmüştür.

Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusu, okullarımızı da sarmalamış, eğitim emekçilerini de şiddetin hedefi haline getirmiş durumdadır. Yıllardır hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanlarına,  iş yerlerinde görevini yerine getiren kamu çalışanlarına ve gelecek nesillerimizi yetiştiren öğretmenlerimize yönelik önü alınamayan ve hiçbir çözüm yolu üretilmeyen şiddet olaylarına geçtiğimiz 2 haftada yenileri eklenmiş ve bu saldırılarda 2 öğretmenimiz bıçaklanırken 1 öğretmen arkadaşımızda yumruklu saldırıya uğramıştır. Son olarak 7 Mayıs Salı günü İstanbul’da yaşanan ve İbrahim hocamızın ölümüne sebep olan silahlı saldırı bu şiddetin en ağır sonucu olarak gün yüzüne çıkmıştır.

Türkiye’deki  tüm eğitim kurumlarında birbirine benzer şekillerde yaşanan ve eğitim emekçilerini hedef alan şiddet olaylarının arkasındaki nedenler ortaya çıkartılarak eğitim emekçilerinin can güvenliğinin sağlanması gerektirmektedir. Bu nedenler çok açıktır. Yaşanan bu şiddet olayları adeta bir bakanlık politikasına dönüştürülen eğitim emekçilerinin itibarsızlaştırılmasıdır. Bugün bir Eğitim emekçisini hayattan koparan, ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Bizzat bakanın yaptığı açıklamalarla eğitim sisteminin tüm başarısızlığının nedeni olarak öğretmenlerin gösterilmesi, canı sıkılan velinin cadı avına dönüştürdüğü ve elinde bir sopa olarak kullandığı  CİMER uygulaması, MEB’in eğitimde yaşanan tüm sorunlara çözüm üretmek yerine öğretmeni ve idarecileri veli ve öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturan başlıca nedenlerdir.

Biz buradan yıllardır defalarca kez yaptığımız çağrılarımızı yineliyoruz. Okullarda yaşanan şiddetin ve öğretmenlere yönelik saldırıların önlenebilmesi için öncelikle her fırsatta öğretmenleri, eğitim emekçilerini hedef haline getiren politika ve uygulamalara son verilmelidir. Okulda şiddet olaylarının durması için Milli Eğitim Bakanlığını artık sözlü uyarı ve kınamaları bir kenara bırakıp acilen somut adımlar atmaya okul içi ve dışı güvenlik önlemlerini almaya çağırıyoruz.

Yıllardır yaptığımız tüm uyarılara rağmen alınmayan önlemler nedeniyle Salı günü,  40 yılını çocukların eğitimine adamış bir öğretmen arkadaşımızı, maalesef bakanlığın ideolojik örgütlenme alanına çevirdiği, yap boz tahtasına dönüştürdüğü eğitim politikalarının sonucu olarak kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. İbrahim Oktugan öğretmenimizin ailesi başta olmak üzere tüm meslektaşlarımıza ve eğitim camiasına başsağlığı diliyoruz.

Biz sayısı milyonu geçen eğitim emekçileri olarak, gelecek güzel aydınlık yarınlar için okullarımızda canla başla çalışırken başımıza bir şey gelir mi diye düşünmek yerine çocuklarımıza nasıl daha fazla bilgi veririz, çocuklarımızı nasıl daha iyi bir yere getiririz diye düşünmek istiyoruz. Artık taleplerimizi kulakardı etmeyi bırakın ve bugün iş bırakan milyonların taleplerini hayata geçirin.

Öğretmene şiddet son bulsun.

Editör: Selda Manduz