“Mısır tarihine damgasını vuran en etkileyici kadın figürlerinden biri olan Nefertiti, hem güzelliği hem de dönemin siyasetindeki belirleyici rolüyle hâlâ tartışılmaya devam ediyor.
Kraliçe Nefertiti’nin kökeni, arkeoloji ve tarih çevrelerinde geniş bir tartışma yaratıyor; kimileri onun Mısırlı olduğunu savunurken, kimileri de Mitanni kökenli olduğunu söylüyor.
Rûdaw’ın Arapça Servisinden Muhammed İsa’ya konuşan, Eski Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı, Mısırbilimci Zahi Hawass ile arkeoloji araştırmacısı Rustem Abdo bu tarihî meseleye ilişkin birbirinden farklı görüşler sundu.
HAWASS: BİLİMSEL KANITLAR MISIR KÖKENİNİ DESTEKLİYOR
Eski Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı, Nefertiti’nin, “Kürt Mitanni” kökenli olduğuna dair rivayetlerin doğruluğunu reddederek bunları “kanıtsız sözler” olarak nitelendirdi. Hawass, mevcut bilimsel kanıtların Kraliçe Nefertiti’nin “Ay” adlı nüfuzlu bir Mısırlı şahsiyetin kızı olduğunu iddia etti.
Hawass, Rûdaw’a şöyle konuştu:
“DNA projesi üzerinde çalışıyoruz ve Kraliçe Nefertiti’nin mumyasını arıyoruz. Bu mumyanın keşfini yakında duyurma ihtimalimiz çok yüksek. Böyle bir durumda Kraliçe Nefertiti’nin Mısırlı olup olmadığını gösteren tam bilimsel kanıtlara sahip olacağız.”
Bununla birlikte Hawass, kökeninin aslında çok önemli olmadığını belirterek 18. Hanedanlık döneminden itibaren firavunların yabancı kadınlarla evlenmesinin Yeni Krallık Çağında diplomatik ilişkileri güçlendirme amacıyla yaygın olduğunu söyledi.
Hawass şöyle devam etti:
“II. Ramses, Hitit kralının iki kızıyla evlendi… Dolayısıyla tüm kanıtlar şunu gösteriyor: Eski Mısır’da bir kralın yabancı bir kadınla evlenme hakkı vardı, ancak kraliçenin bir yabancıyla evlenme hakkı yoktu.”
Hawass, Nefertiti’nin adının kocasının hükmünün ortasında kaybolmasını şöyle yorumladı:
“Nefertiti, Akhenaton ile birlikte hüküm sürdü ve adını Nefertiti’den Neferneferu-Aton’a çevirdi. Akhenaton öldükten sonra iki yıl hüküm sürdü.”
Mısırbilimci ayrıca firavun ile Mitanniler arasında bir “akrabalık bağı”nın bulunabileceğini, bunun da Eski Mısır ile eski Suriye, Filistin, Irak ve Yemen arasındaki “ticari ve askerî ilişkilerden” kaynaklandığını belirtti.
ABDO: “NEFERTİTİ, MİTANNİ PRENSESİ TADU-HEPA’DIR”
Diğer tarafta ise arkeoloji araştırmacısı Rustem Abdo farklı bir tez ortaya koyuyor. Abdo’ya göre Nefertiti aslında Mitanni Kralı Tuşratta’nın kızı olan prenses “Tadu-Hepa”dır. Bu prenses, firavun III. Amenhotep ile evlenmek üzere Mısır’a gönderilmiş, daha sonra babasının ölümünden sonra IV. Amenhotep (Akhenaton) ile evlenmiştir.
Abdo, araştırmasında o dönemde büyük güçler arasında yaşanan ve Mısır ile Mitanni Krallığı’nı da kapsayan diplomatik evliliklere dayandığını belirtiyor. Hiyeroglifte “güzel olan geliyor” anlamına gelen “Nefertiti” adının, onun başka bir ülkeden geldiği fikrini desteklediğini ifade ediyor.
Arkeoloji araştırmacısı şunları söyledi:
“Mitanni kralı Tuşratta tahta geçtikten sonra kızı Tadu-Hepa’yı Mısır firavunu III. Amenhotep’e gönderdi. Bundan sonra da oğlu IV. Amenhotep (Akhenaton, MÖ 1353-1335) onunla evlendi. Bu Mısır-Mitanni ilişkilerinin kesilmesine neden oldu.”
Abdo, Nefertiti’nin “Büyük Kraliyet Eşi, Yukarı ve Aşağı Mısır’ın Hanımı, İki Toprağın Hanımı ve Veliaht Prenses” unvanlarını taşıdığını, bunun geleneksel değil, gerçek bir ortak hükümdarlık ve olası bir taht mirası anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, binlerce yazıtta geçen “Neferneferu-Aton Nefertiti” (Aton’un güzelliğiyle güzel) unvanına dikkat çekti.
“Şarktan Tarihî Şahsiyetler” kitabının yazarı Rustem Abdo, bu kitapta Kraliçe Nefertiti’den de söz ediyor.
Abdo, Nefertiti’nin dini ve siyasi yaşamda önemli bir rol oynadığını, eşiyle birlikte Aton monoteist inancını ortaya koyduklarını ifade ederek “Akhenaton, 16 yaşında Mısır’a hükümdar oldu ve annesi Kraliçe Tiy’nin vesayeti altındaydı. Hükümdarlığının ilk yıllarında devlet işlerinden sorumlu olan Tiy’ydi. Akhenaton, Mitanni prensesi Nefertiti ile tahta çıkmadan önce evlendi ve Amon’dan yüz çevirerek güneş diski Tanrı Aton’a yöneldi. Bu, bir çeşit dinî devrimdi” dedi.
Abdo şöyle devam etti:
“Akhenaton, başkent Amon’un merkezi Teb’i terk ederek eşi ve saray mensuplarıyla birlikte yeni başkenti Akhet-Aton’a (Aton’un Ufku; bugünkü Tell el-Amarna) taşındı.”
Ayrıca Abdo’ya göre altı kız çocuğu doğuran Nefertiti, kabartmalarda yalnızca firavunlara özgü ritüelleri yerine getirirken tasvir edilmiştir. Bu, onun olağanüstü konumunu, yabancı kraliyet kökeniyle ve uluslararası ittifaklardaki rolüyle ilişkilendiriyor.
Abdo, “Nefertiti, Amarna Çağı’nın en önemli figürlerinden biri sayılır. Mısırbilimci Hermann Schlögl, onu kültürel (sanatsal ve dinî) ve siyasi bir devrimin itici gücü olarak tanımlar. Adı çoğu zaman eşi Akhenaton’un adıyla birlikte anılır ve ailevi ya da resmî pek çok sahnede yüzü onunla birlikte tasvir edilir” dedi.
MİTANNİ–MISIR İLİŞKİLERİNDE DİPLOMATİK EVLİLİKLER
Eski Mısır ile Mitanni arasında tek evlilik bağlantısı Nefertiti değildi. Mitanni kralı ile firavun IV. Tutmosis (MÖ 1400–1390) arasında yapılan bir anlaşmayla, firavun, Artatama I’in kızı ve kutsal kraliçe Mut-Em-Uya ile evlenmişti. Firavun bu evlilik için yedi kez teklif göndermiş, ancak yedincisinde kabul görmüştü. Abdo’ya göre Mut-Em-Uya onun baş eşi olmuştur.
Ayrıca “iyi ilişkilerin”, Mitanni Kralı II. Şuttarna’nın (MÖ 1390–1370) döneminde de sürdüğünü söyleyen Abdo, bu kralın kızını—Gilu-Hepa’yı—Mısır firavunu III. Amenhotep’e verdiğini kaydetti. Firavun bu evlilik için de altı kez talepte bulunmuş, yedincisinde kabul edilmiştir. Gilu-Hepa’nın düğününde yaklaşık 317 güzel Mitanni saray görevlisi ona eşlik etmiştir. Firavun, bu evliliğin detaylarını büyük bir kabartmaya işlemiş ve birçok kopyasını yaptırarak bu hatıranın kalıcı olmasını istemiştir.
MİTANNİ KRALLIĞI VE KÜRTLERİN ROLÜ
Mitanni Krallığı, MÖ 1500–1360 yılları arasında Kuzey Mezopotamya’da güçlü bir Hurri İmparatorluğu olarak varlık göstermiş, eski Yakın Doğu’da siyasi ve askerî açıdan önemli bir rol oynamıştı. 18. Hanedanlık döneminde özellikle Hititler, Asurlular ve Mısırlılarla güçlü bir rekabet içindeydi.
Krallığın Mısır ile ilişkileri savaş dönemleriyle birlikte barış ve diplomatik evliliklerle pekişen ittifakları da içeriyordu. Mitanni prenseslerinin Mısır firavunlarıyla evlendirilmesi, bölgesel istikrar ve nüfuz paylaşımı için kullanılan yöntemlerden biriydi.
Mitanni Krallığı, en güçlü döneminde doğuda Kerkük ve Zagros Dağları'ndan başlayıp Asur üzerinden Akdeniz’e kadar uzanıyor; bugünün Kuzey Suriye ve Güneydoğu Türkiye bölgelerini kapsıyordu.
Başkent “Vaşşukanni”, günümüzde Rojava’nın Kürt şehri Serêkaniyê (Resulayn) çevresinde yer alıyordu. Merkezinin Habur Nehri kaynaklarına yakın, Serêkaniyê olduğu belirtiliyor.