Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen şeriat yanlısı HÜDAPAR, laiklik tartışmalarına yeni bir çıkışla dahil oldu.
Parti, okul öncesi ve ilkokullardaki kılık kıyafet yönetmeliğinde yer alan “başı açık” ifadesinin kaldırılmasını talep ederek, bu düzenlemenin değiştirilmesini istedi.
HÜDAPAR tarafından yapılan açıklamada, yönetmelikteki “başı açık” ibaresinin “baskıcı bir zihniyetin ürünü”, “inanç özgürlüğü açısından onur kırıcı” ve “asimilasyoncu” olduğu ileri sürüldü. Parti, söz konusu ifadenin laikçi zihniyetin bir dayatması olduğunu savundu.
BirGün’den Berkay Sağol’un haberine göre, açıklamada ayrıca, söz konusu düzenlemenin fiilen uygulanmamasına rağmen hâlen yürürlükte olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Milli Eğitim Bakanlığı, vatandaşların inanç değerlerine yönelik müdahalelere kesinlikle açık alan bırakmamalıdır. Okul öncesi veya ilkokul düzeyinde başörtüsünün sorun olarak görülmesi anlaşılır değildir. Bu durum pedagojik açıdan doğru olmadığı gibi, anayasal güvence altındaki inanç özgürlüğüyle de çelişmektedir. Bu nedenle, düzenleme yeniden değerlendirilmelidir.”
Bu açıklama, HÜDAPAR’ın başörtüsü çıkışı, kılık kıyafet yönetmeliği tartışmaları ve laiklik-inanç özgürlüğü gerilimi kapsamında kamuoyunun gündemine oturdu.
Eğitim Sen Yükseköğretim Sekreteri Evrim Gülez, eğitimde dinci ve gerici uygulamaların sistematik bir biçimde artırıldığına dikkat çekti. Gülez, “Tarikat ve cemaatlerle yapılan protokoller, müfredata dini içeriklerin yoğun şekilde eklenmesi, karma eğitime yönelik saldırılar ve okullarda dini sembol ve ritüellerin teşvik edilmesi bu sürecin somut örnekleridir” dedi.
LAİK EĞİTİMİ SAVUNACAĞIZ
Okul öncesinden liseye kadar tüm öğrencilerin çocuk haklarına tabi olduğunu ve eğitim ortamları onların özgür, tarafsız ve eşit koşullarda gelişimini güvence altına almak zorunda olduğunu belirten Gülez, “Henüz kendi inanç tercihini özgürce belirleyemeyecek yaşta olan çocuklara başta başörtüsü olmak üzere dini semboller dayatmak, bu ilkeye açıkça aykırıdır. Eğitim ortamına dini sembollerin sokulması, farklı inanç gruplarından gelen çocuklar arasında ayrımcılık, baskı ve gruplaşma riskini artırır. Kılık kıyafet yönetmeliğinde yer alan ‘okul öncesi ve ilkokullarda başın açık olması’ kuralı, çocuğun pedagojik gelişimini ve tarafsız eğitim hakkını koruyan bir düzenlemedir. Bu hükmün kaldırılması, çocukların tarafsız eğitim alma hakkına açık bir saldırı anlamına gelir” diye konuştu.
Eğitimin inanç üzerinden şekillendirilemeyeceğini vurgulayan Gülez şöyle konuştu: “Gerici, dinci ve şeriatçı dayatmalara karşı laikliği savunmak, aynı kadınların eşitlik mücadelesini, demokrasiyi ve özgürlüğü savunmaktır. Eğitim Sen olarak laik, bilimsel, kamusal, anadilinde ve cinsiyet eşitlikçi bir eğitimi savunmaya devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki laiklik, çocukların özgürlüğü demektir.”