Güncel

MESEM’de işkence katledilen 15 yaşındaki Muhammed’in ailesi: Delillerin karartıldığını düşünüyoruz

Muhammed Kendirci’nin (15) çalıştığı atölyede işkenceyle öldürülmesiyle MESEM’lerde can veren çocuk sayısı 16’ya çıktı. Muhammed’in yakınları MESEM’deki sömürü düzenine isyan etti

Muhammed Kendirci’nin (15) çalıştığı atölyede işkenceyle öldürülmesiyle MESEM’lerde can veren çocuk sayısı 16’ya çıktı. Muhammed’in yakınları MESEM’deki sömürü düzenine isyan etti.

Meclis’te Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşülürken okuldan koparılarak sanayiye bedava iş gücü olarak sürülen bir çocuğun (öğrencinin) daha haberi geldi. Marangoz atölyesinde mesleki eğitim merkezi (MESEM) kapsamında çalışan 15 yaşındaki Muhammed Kendirci, iş yerindeki Kalfa Habip Aksoy ve bir yetişkin daha tarafından işkenceyle öldürüldü.

Muhammed’in ölümüyle birlikte adeta çocuk işçi cehennemine çevrilen MESEM’lerde can veren çocuk sayısı 16’ya yükseldi.

16 çocuğun can verdiği MESEM’lere ilişkin muhalefet milletvekillerinin tepkisi üzerine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Meclis komisyonunda “Gerekli tedbirleri alıyoruz” demekle yetindi.

Henüz 15 yaşında hayattan kopartılan Muhammed’in ailesi ve akrabaları Muhammed’in ölümündeki ihmaller zincirine ve MESEM’lerin çocuklar için yarattığı güvencesiz çalışma ortamına tepkili. 3 çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Muhammed’in iki ablasından biri üniversitede okuyor, diğeri de üniversiteye hazırlanıyor.

‘KOKLAMAYA DOYAMIYORDUM, MEZARA KOYDUM’

Muhammed’in annesi Nebihe Kendirci perişan durumda. Zar zor konuşurken ağzından “Muhammed’i koklamaya kıyamıyordum, şimdi mezara koydum” sözleri dökülüyor. Baba Ahmet Kendirci de benzer durumda. Ayakta durmakta ve konuşmakta zorlanıyor. Buna rağmen, “Başka çocuklar bunları yaşamasın” ifadelerini kullanarak oğluna bunu yapanların cezalandırılmasını ve adalet istiyor.

‘CANİ TEPKİLER SONUCU TUTUKLANDI’

Evrensel'den Elif Ekin Saltık'ın haberine göre, Abla Yağmur Kendirci ise çok öfkeli. Muhammed’in her şeyini kendisiyle paylaştığını adeta onun annesi gibi olduğunu dile getiren abla Yağmur “Olayın hemen ardından kardeşimi istismar edip öldüren failleri serbest bıraktılar. Tepkiler sonrasında o cani tutuklandı, yoksa tutuklanmayacaktı” tepkisini gösterdi. Delillerin karartıldığına dair şüpheleri olduğunu, hastanede bazı delillerin alınıp çöpe atıldığını düşünen abla Yağmur “Kardeşimin pantolonu ortada yok. İş yerinden, hastaneye kadar herkesin ihmali var” dedi. Kardeşinin hayalleri olduğunu belirten abla Yağmur “Ama artık Muhammed de hayalleri de yok” diye konuştu.

‘BU ÖLÜMLER KADER DEĞİL’

Abla Yağmur’un ve Bozovalıların bir iddiası da fail Habip Aksoy’un serbest kalmasını sağlayan raporu düzenleyen başhekimin faille akraba olduğu. Taziyeevindeki ailenin bir yakını da MESEM’lerde yaşanan çocuk işçi ölümlerinin kader diye sunulmak istenmesine itiraz ederek “Biz çocuklarımızın bu şekilde ölmesini istemiyoruz” dedi. Taziyeevindeki akraba ve mahallelilerin Muhammed’e dair ortak gözlemi ise Muhammed’in herkes tarafından sevilen, sakin, efendi bir çocuk olması. Ablası Yağmur ve arkadaşları da Muhammed’in hiç kimseyle sorun yaşamadığını hatta onu öldüren Kalfa Habip Aksoy’la ilgili de bir sorun yaşadığına dair kendiyle herhangi bir şey paylaşmadığını söylüyor.

‘ÇOCUKLARIMIZA ZULMEDİLİYOR’

Taziyeevinde sohbete katılan bir kadın MESEM uygulamasında ‘çıraklık’ adı altında çocukların sömürülmesine itiraz ediyor. MESEM’lerdeki uzun çalışma saatlerinin ve baskıların çocuklar için zulüm olduğunu dile getiren kadın, yaşanan denetimsizliğe dikkat çekiyor “Çocuklarımızı MESEM’lere gönderiyoruz ama denetim bile yok. Bu nasıl çıraklık, bu çocuklar akşam 9’a, 10’a kadar nasıl çalıştırılıyor? Çocuklarımız buralarda sömürülüyor, iş yerleri denetlenmiyor.”

{ "vars": { "account": "G-Z64XNY337Y" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }