12 Eylül 1980, Türkiye demokrasisi için kara bir gündür. Bu tarihte, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren liderliğindeki Türk Silahlı Kuvvetleri, emir-komuta zinciri içinde yönetime el koydu.
Darbe öncesinde, Türkiye siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerle boğuşmaktaydı. Sağ ve sol gruplar arasında şiddet olayları artmakta, terör eylemleri sıklaşmaktaydı. Darbeciler, bu krizleri sona erdirmeyi ve ülkeyi yeniden düzene sokmayı amaçladıklarını iddia ettiler.
Darbeyle birlikte, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve hükümetin faaliyetlerine son verildi. Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildi. Yaklaşık 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi yargılandı. Cezaevlerinde işkence ve idamlar yaşandı.
Darbe, Türkiye'de demokrasinin gelişimini geriye götürdü. Sivil toplum baskı altına alındı, siyasi haklar kısıtlandı. Darbe, Türkiye'nin uluslararası alanda itibarını da zedeledi.
Darbe, Türkiye'de derin bir yara açtı. Darbenin mağdurları, hala yaşadıkları travmalarla mücadele ediyor.
12 Eylül Darbesi, Türkiye demokrasisi için kara bir lekedir. Bu darbenin, Türkiye'nin demokrasi tarihine bir daha asla yaşanmaması gereken bir olay olarak yazılması gerekiyor.