Mustafa Orman

Türkiye’nin en doğusunda yer alan Iğdır, geçen yıllarda yapılan araştırmalar sonucu Avrupa’nın en kirli şehirleri arasında yerini aldı.

Iğdır, coğrafi konumu itibariyle etrafındaki sıra dağların arasında çukurda kalmaktadır. Ağrı Dağı ile başlayıp Aras sıra dağlarından oluşan ve Erivan’a dek uzanan bir çukurovanın içinde yer almaktadır.

Mikroklima alanı olan Iğdır, Akdeniz iklimin özelliklerini taşımaktadır. Iğdır, Türkiye’nin en az yağış alan ili olmasına rağmen Aras Nehri sayesinde ovada sulama uygulamaları yapılarak tarım ürünleri yetiştirilmektedir. 

İklim özellikleri bakımından verimli toprağa sahip olmasına rağmen Iğdır’da hava kirliliği ters yönde bir yükseliş sergilemektedir.

Kentteki hava kirliliğinin bu denli yüksek olmasının sebebi, etrafının dağlarla çevrili olması, rüzgar erozyonu sonucunda taşınan toz parçacıkları, Ermenistan’daki nükleer santrali, kömür kullanımı ve tarım alanlarının betonlaşmaya açılması en önemli nedenler arasında yer almaktadır. Kış ve yaz aylarında farklı hava kirlilikleri seyir göstermektedir. Yaz aylarında toz zerrecikleri, kış aylarında ise kömür kullanımı nedeniyle şehir dört mevsimde kirli bir havaya sahiptir.

2022 yılında Dünyada 131 ülke ve 7 bin 323 kentin hava kalitesinin ölçüldüğü 2022 Dünya Hava Kirliliği Raporu'nda da Avrupa bölgesinde havası en kirli kent Iğdır. İsviçre merkezli IQAir'in hazırladığı bu rapora göre kentte metreküp başına düşen partikül oranı 66,2 mikrogram.

15 sağlık, çevre ve iklim örgütünün oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) hazırladığı, Türkiye’de hava kalitesinin karnesi niteliğindeki Kara Rapor’un beşincisi yayınlandı. Rapora göre;

•2021’de İstanbul’da 4 bin 848, Ankara’da 2 bin 853, Türkiye genelinde ise en az 42 bin kişi hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi.

•Türkiye’de, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarına göre havası temiz şehir yok.

•Havası en kirli beş kent ise sırasıyla Batman, Iğdır, Ağrı, Şırnak ve Malatya.

•Hakkari’de DSÖ standartlarına göre, partikül madde kirliliği yok denecek kadar azken, il kükürt dioksit açısından çok kirli bir hava soluyor.

•Depremden etkilenen kentlerde hava kirliliği, enkaz tozu ve ısınma için açıkta ateş yakılması gibi nedenlerle ulusal limitlerin 2.5 katına, DSÖ kılavuz değerlerinin ise 7.5 katına çıktı.

Meclis'te AKP’ililerin saldırısına uğrayan DEM Partili Bozan: Geri adım atan namerttir Meclis'te AKP’ililerin saldırısına uğrayan DEM Partili Bozan: Geri adım atan namerttir

•Rapor, kanser, kalp-damar, KOAH gibi hastalıklara yol açan hava kirliliğinin ruh sağlığı ve uyku düzenini de olumsuz etkilediğini ortaya koydu.

•THHP, hava kirliliği için yasal limitlerin DSÖ kılavuzlarıyla uyumlu hale getirilmesi, hava kalitesinin düzenli ve sistematik olarak izlenmesi ve fosil yakıtlardan vazgeçilmesi için çağrıda bulundu.

Yine Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) hazırladığı aynı rapora göre, Iğdır’da son yıllarda gerçekleşen üç ölümden biri hava kirliliği kaynaklı.

Iğdır’daki çevre kirliliğiyle ilgili konuşan Coğrafya Öğretmeni Emrah Aslan, “Türkiyenin en doğusunda yer alan bir şehrimizdir ve coğrafi şekil itibariyle etrafı dağlarla çevrili bir şehir ve derin bir ovada yer almaktadır. Buna bağlı olarak Iğdır şehrinde hava kirliliği çok fazla yaşanmaktadır. Bunun en büyük sebebi şehirde kullanılan kalitesiz kömürler. hava sirkülasyonun çok az yaşanması ve şehrimize yakında bulunan Metzamor Nükleer Santralin varlığı,” diye belirtti.

Sözlerine devam eden Aslan, şunları söyledi:

“Yapılan bir araştırmaya göre, şehirde yaşanan her 100 ölümden 28’i hava kirliliği kaynaklı. Özellikle kış mevsiminde şehir merkezine kenar mahallelere doğru gidildikçe sanki böyle bir kömür madeni işletmesinde yürürsünüz gibi öyle bir nefes alıyorsunuz. Yani nefes almakta güçlük çekiyorsunuz. Boğazınız tıkanıyor yani bu derece kirli bir hava sahasına sahip bir şehir. Bu sadece Iğdır’a özgü değil tabii ki. Yani ova ovanın devamı olan Erivan’da da aynı durum yaşanmakta, bunun en büyük sebebi hava sirkülasyonun çok düşük olması.”

Doktor Mehmet Kum, “Bildiğimiz gibi mikro klima bir iklime sahip. yani çevresiyle uyumsuz bir iklimi var. Etrafı dağlarla çevrili olduğu için fazla bir hava sürkülasyonu yok. Hatta çok az bir hava sürkülasyonu var. Bundan dolayı da ne diyelim. Bundan dolayı da partiküller genelde çökük kalıyor,” dedi.

Doktor Mehmet Kum, sözlerine şöyle devam etti:

"Rüzgar olmadığı için bu da kirli havaya sebep oluyor. Ayrıca Iğdır sadece merkezinde doğal kazı olduğu için etrafında yanan kömür, tezek bunlarda kirliliğe sebep oluyorlar. Yine bildiğimiz gibi yapılan araştırmalarda Avrupa'da en kirli il olarak tespit edilmiş. Yani bu hep böyle devam. Hava sülasyonu olması, dağların etrafında çukurda olması buna etken oluyor.”

Şehrin yanlış yere kurulduğunu belirten Kum, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani şimdi yanlış yere kurulmuş çukurda olduğu için hava sülasyonu yok. Önlem olarak ne yapabilir? Şehrin taşınması şu anda imkansız gibi bir şey çünkü çok büyük bir çalışma gerektiriyor. Ama bundan sonra yapılaşma daha çok dağlara doğru yapılır ise zamanla şehirde dağlara doğru kayar.”

Kentte yaşayan ev hanımı Emine Aydın, “Sabah akşam evi temizliyoruz yine de fayda etmiyor. Evin her tarafını toz kaplıyor. Pencereleri korkudan açamıyoruz. Yazları bahçede otururken yaprakların bile toz toprak içinde kaldığını görürsünüz.”

Iğdır’da hava kirliliği korkunç boyutlara ulaşıp ölümlerle sonuçlanırken bu konuda resmi makamların yürüttüğü herhangi bir çalışma yok. Iğdır, hava kirliliğine teslim edilmiş durumda.

Editör: Selda Manduz