DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Sayın Özgür Özel bize 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor, 'Celladınıza aşık olmayın' diyor. Cellat defterini açacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız. Çözümün karşısındaysanız sözünüzü açık söyleyin" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Sayın Özgür Özel bize 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor, 'Celladınıza aşık olmayın' diyor. Cellat defterini açacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız. Çözümün karşısındaysanız sözünüzü açık söyleyin" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Toplantı öncesi DEM Parti İmralı heyeti, süreç komisyonunun 24 Kasım Pazartesi günü gerçekleşen İmralı ziyaretinin ardından Abdullah Öcalan ile görüşmek için adaya gitti.
Bakırhan, konuşmasının başlında grup toplantısına katılan Roman yurttaşları selamladı ve Romanlar için eşit yurttaşlık talebini dile getirdi. Partisinin engellilere dönük politikalarına da değinen Bakırhan, yerel seçimlerde DEM Parti yönetimine geçen Mardin, Van ve Diyarbakır belediyelerinde Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Daire Başkanlıkları kurduklarını ancak Mardin ve Van'a atanan kayyımların bu daire başkanlıklarını durdurduğunu söyledi.
"İMRALI GÖRÜŞMESİ İÇİN BOŞUNA KIYAMET KOPARILDI, NEYİMİZİ KAYBETTİK"
Süreç komisyonunun İmralı ziyareti için "Çözüm yolunda atılmış çok önemli bir adım" diyen Bakırhan, şöyle devam etti: "Komisyonun Sayın Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşme Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır. Bu Türkiye'deki çözüm aklının da başarısıdır. Şimdi kardeşlik hukukumuzu, çatışma zemininden çıkarıp yasal ve demokratik zemine kavuşturma zamanıdır. Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı, kıyamet senaryoları yazılıp çizildi. Ne oldu? Kıyamet mi koptu? Neyimizi kaybettik? Demek ki boşuna kıyamet koparılmış. Aksine oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiği aştırdı. Toplumsal barışın inşası için atılan bu cesur adım çözüm zeminini daha da güçlendirecektir."
"TUTANAKLAR PAYLAŞILMALI, ŞEFFAFLIK SAĞLANMALI"
Süreç komisyonunun 4 Aralık'ta yeniden toplanacağını belirten Bakırhan, "İmralı'ya giden heyet, görüşme tutanağını komisyon ile paylaşacak. Sayın Öcalan'ın toplumdan saklayacağı bugüne kadar herhangi bir şeyi olmamıştır. Kendisi her türlü fikrin kamusal şeffaflık içerisinde olması gerektiğini yıllardır söylüyor. O nedenle İmralı tutanaklarının kamuoyu ile de paylaşılmasını, şeffaflığın sağlanmasını ve toplumun orada ne tartışıldığını görmesini, okumasını istiyoruz" dedi.
"ARTIK SÖZLERİ HAYATA GEÇİRME ZAMANIDIR"
Bakırhan ayrıca iktidarın toplumsal barışı sahiplenmesi ve bu konudaki hukuki ve idari adımları artık bekletmeden atması gerektiğini sölyedi. Bakırhan, "Artık söz değil pratik adımlar zamanıdır. Türkiye barış için sözünü söyledi. Artık sözleri hayata geçirme zamanıdır. Söz uçar. Şimdi sorumluluk Mecliste. Bütün partileri Kürt meselesinin çözümüne ve Türkiye'nin demokratikleşmesine sahici katkı sunmaya çağırıyorum. Komisyondan yaraları saracak, özgürlüğü inşa edecek demokratik raporlar bekliyoruz. Çözüm odaklı raporların hızlıca yasalara dönüşmesi için ilk ve tarihi sorumluluk Sayın Numan Kurtulmuş ve komisyondadır" diye konuştu.
"BARIŞ İÇİN KAPI ARALANMIŞSA EŞİKTEN GEÇMEK GEREKİYOR"
Bir barış kapısı aralandığını söyleyen Bakırhan, "Barış kapısı açıldığında eşikte duranlar var. Eşikte duranlara 'Bu siyaset değil' diyoruz. Barış için bir kapı aralanmışsa bu eşikten geçmek gerekiyor. Biz bu kapıdan tüm Türkiye halklarının geçmesini, kimsenin dışarıda kalmamasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"BİZ CELLADI ÇOK İYİ TANIRIZ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e yönelik eleştirilerde bulunan Bakırhan, "Biz Mecliste barış için yasa konuşurken, sokaklarda barışı toplumsallaştırırken, siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler kullanıyorsunuz Sayın Özgür Özel" diye sordu.
CHP'nin partilerine bazı ithamlarda bulunduğunu dile getiren Bakırhan, "Sayın Özel kurultay kürsüsünden bize 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor, 'Celladınıza aşık olmayın' diyor. Halkımız barış içinde eşit ve özgür yaşamak istiyor. Böyle bir halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir? Kürt halkına saygı duymak bu mudur? Biz celladı çok iyi tanırız. Cellatları mezarlıklarımızdan, faili meçhullerimizden, yakılmış köylerimizden, direndiğimiz zindanlarımızdan çok iyi biliyoruz. Kimse bu hafızanın üzerine ucuz metaforlarla yaklaşmasın. Herkes çok iyi bilsin ki cellat defterini açacaksak, geçmişi konuşacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız" ifadelerini kullandı.
"CHP SÜREÇ KARŞITLARININ ÇEKİM MERKEZİ OLMAYA ADAYSA YANLIŞ YAPAR"
CHP'ye "Açık konuşun" diye seslenen Bakırhan, "Bu sorunun çözümünün karşısındaysanız, sağa sola çekmeden, yaftalamadan sözünüzü söyleyin. Ana muhalefet partisi süreç karşıtlarının çekim merkezi olmaya adaysa büyük bir yanlış yapar. Buradan iktidara yürürüm stratejisini düşünüyorsa kaybeder. Bir kez daha CHP Genel Başkanlığına seçilen Sayın Özgür Özel’i tebrik ediyoruz. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere bütün muhalefet partilerini, yüz yıllık meselenin çözümünde ellerini taşın altına koymaya, sorumluluk ve inisiyatif almaya çağırıyorum. Barışa ve çözüme ortak olan kazanır."
"MECLİS KOMİSYON KURUP SURİYE’YE GİTMELİ"
Bakırhan, Suriye’de Ebu Muhammed el Colani'nin ismini, kıyafetini, rejimi değiştirdiğini ancak pratiklere bakınca görünen tablonun, "Yeni bir sayfa değil eski kitabın devamı" olduğunu söyledi. "Tekçi ve inkârcı zihniyet Suriye’nin 60 yılına mal oldu. Bu ülke başka bir 60 yıl daha aynı hatayı kaldıramaz" diyen Bakırhan, şöyle devam etti: "Alevilere yönelik saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları en güçlü bir şekilde kınıyoruz. Suriye üzerinde ilişkileri olan Türkiye, Alevilere dönük saldırılara karşı rejimi uyarmalı, bu yanlıştan vazgeçmelerini sağlamalı. Dünyanın ve bölgenin neresinde olursa olsun Alevi kardeşlerimize vurulan en ufak fiskeyi kendimize vurulmuş bir tokat olarak değerlendiririz. Meclis, siyasi parti üyelerinden oluşan bir komisyon kurarak Suriye’ye gitmeli ve Alevi halklarının sorununu dinlemeli."
"ROJAVA'DAN TÜRKİYE’YE UZANAN DOSTLUK ELİ TUTULMALI"
Suriye'nin kuzeyine dair de konuşan Bakırhan, "Kuzey ve Doğu Suriye’den özellikle Türkiye’ye uzanan bir dostluk eli var. Artık bu elin tutulması gerekir. İlham Ahmed, bu hafta sonu partimizin düzenleyeceği uluslararası konferansa davetliydi. Henüz bir dönüş sağlanmadı. Sorusu olanlar sorularını sorsun, endişelerini dile getirsin. Diplomasi ne için var? Çözümden kaçmak, Kürtlerin Suriye’de elde edeceği kazanımlardan kaçmak kimseye kazandırmaz. Getirin, oturun, konuşun, anlaşın. Diyalog ve temastan bütün bölge kazanır" dedi.
DEM Partinin 6-7 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenecek Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı’na Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed'in davet edildiği DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel tafından geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı. İlham Ahmed, İçişleri Bakanlığının "terör" listesinde "Leyla Ahmed" ismiyle kırmızı kategoride yer alıyor.
ÖZEL "TARTIŞMAYI SÜRDÜRECEK DEĞİLİM" DEMİŞTİ
Özel, CHP 39. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlık seçim günü şunları ifade etmişti: "Herkesi canı istediğinde ‘Şu parti kapatılsın, kapatmıyorsa Anayasa Mahkemesi de kapatılsın’ diyenlerin demokratlığını hatırlamaya davet ediyorum. Bir Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum. Meydanların susmadan haykırdığı gibi; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz."
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın tepkisi üzerine Özel, "Ben DEM Parti’yi doğrudan hedef almadım. Hangi siyasi parti olursa olsun diye başladım cümleme zaten. AKP’nin MHP’nin Kürt seçmenlere neler yaptığını anımsattım sadece. Alınganlık göstermişler. Canları sağ olsun. Tülay Hanım’ın da dediği gibi muhalefet partisinin muhalefet partisiyle bu tür tartışmalar yaşamasını doğru bulmam. O nedenle bu tartışmayı sürdürecek değilim" demişti.


