DEM Parti Emek Komisyonu, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, yaşamını yitiren maden işçilerini anarak tüm madencilerin gününü kutladı.
Açıklamada, Türkiye’de madencilik sektöründe hem iş güvenliği hem de çevresel yıkım açısından ağır bir tablo bulunduğuna dikkat çekildi.
“MADENCİLİK EVRENSEL KURALLARA GÖRE YAPILMALI”
Komisyon, madenciliğin ancak işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin eksiksiz uygulandığı, doğaya zarar vermeyen, işçilerin söz ve karar süreçlerine katıldığı bir anlayışla yapılması gerektiğini vurguladı. Bugünkü koşullarda ise maden işçilerinin “yerin yüzlerce metre altında köleliği aratmayan şartlarda, düşük ücretle ve büyük tehlikeler içinde çalıştırıldığı” belirtildi.
İŞ CİNAYETLERİ: “DENETİMSİZLİĞİN VE KAR HIRSININ SONUCU”
Açıklamada, özelleştirme, taşeronlaşma ve kayıt dışı işletmeciliğin maden sahalarını denetimsiz bıraktığı ifade edildi. Bu tablo nedeniyle yıllardır büyük iş cinayetlerinin yaşandığı hatırlatılarak şu örnekler öne çıkarıldı:
Komisyon, “İşyerlerinde en etkili denetim işçinin denetimidir. Bu da ancak sendikal örgütlenmeyle mümkündür.” diyerek devletin hem denetim görevini yerine getirmesi hem de sendikal engelleri kaldırması gerektiğini dile getirdi.
“MADENCİLİK EKOSİSTEMLERİ TEHDİT EDİYOR”
DEM Parti Emek Komisyonu, madenciliğin son yıllarda ormanlar ve doğal yaşam için en büyük tehditlerden biri haline geldiğini vurguladı. Kâra dayalı enerji ve maden politikalarının hem halkın cebini yaktığı hem de iklim krizini derinleştirdiği ifade edildi.
Komisyon, bu nedenle işçi mücadelesi ile ekolojik mücadeleyi birlikte yürüttüklerini, maden işçisini de bu mücadelenin ayrılmaz bir parçası olarak gördüklerini söyledi.
“EMEĞİN VE DOĞANIN SÖMÜRÜLMEDİĞİ BİR YAŞAMI KURACAĞIZ”
Açıklamanın sonunda şu mesaj verildi:
“Tüm emekçilerin insan onuruna yakışır koşullarda çalıştığı, özgürce örgütlendiği, iş güvenliğinin öncelik olduğu demokratik bir ülke hedefimizden vazgeçmeyeceğiz. Emeğin ve doğanın sömürülmediği bir yaşamı hep birlikte kuracağız.”
