Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Erdoğan toplantı sonrası açıklama yaptı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

77. Uluslararası Uzay Konferansı'na ev sahipliği yapacağız.

Ekonomiden güvenliğe, bölgesel gelişmelere kadar pek çok konuyu değerlendirdiğimiz kabine toplantımızı tamamladık.

EMEKLİYE 29 EKİM İKRAMİYESİ

Emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Toplantımızda yaptığımız kapsamlı değerlendirmelerin ardından emeklilerimizi rahatlatacak yeni bir karar aldık.

Emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin TL ödeme yapmayı kararlaştırdık.

Hem emekli olup hem de fiilen çalışan emekliler bunun dışında kalacak. Bu ödemeler kasım ayının ilk yarısı itibariyle emeklilerimizin hesabına yatırılmış olacaktır. Yıl başından sonra da her türlü fedakarlığı sergileyeceğiz.

12,2 milyon emeklimizi doğrudan etkileyen bu kararın hayırlı olmasını diliyorum.

ROJAVA VE KÜRDİSTAN BÖLGESİ’NDEKİ ASKERİ OPERASYONLAR

Ankara’da 1 Ekim’de gerçekleştirilen saldırıların ardından Rojava ve Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde başlatılan hava saldırıları hakkında da konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Sınırlarımız dışındaki mücadeleyi uluslararası hukuka riayet ederek insani ve ahlaki çizgileri asla ihlal etmeden yürütüyoruz. Sadece terör örgütü mensuplarını, teröristlerce kullanılan tesisleri, terörün gelir kaynaklarını hedef aldığımız operasyonumuzun ilk safhası başarıyla sonuçlandı. Hava kuvvetlerimizin harekatlarıyla teröristlere ait toplam 194 hedef imha edildi. 162 terörist etkisiz hale getirildi.

TÜRK SİHA’SININ DÜŞÜRÜLMESİ

Yıllardır bölgedeki terör örgütleriyle yakın ilişkisi içerisinde olanlara çağrı yapıyoruz. Yapacağımız harekatlarda zarar görmemeleri için bölgedeki askeri ve istihbarı unsurları uzak tutmalarını istiyoruz. Adeta ak sütün içindeki ak kılı ayırt etme hassasiyetiyle teröristler dışında kimseye zarar vermeden bu operasyonu yürüttük. Buna rağmen tatsız ve üzüntücü verici hadise yaşanmasını engelleyemedik. Bu olay milli hafızamıza kayıt edilmiştir, vakti saati geldiğinde gereği muhakkak yapılacaktır. Sınırlarımızda ne tek bir teröristin barınmasına, terör koridoru kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Esasen müttefiklerimiz bu sözü verdiler ama sözünü tutmadılar.”

“PKK'ya SDG demekle hiçbir şey değişmiyor” diyen Erdoğan, “PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin şu anda cezaevinde bulunan eski genel başkanının ve yönetiminin çağrısıyla bundan 9 yıl önce yaşanan hadiseler bile tek başına böyle bir tavrı gerekli kılar. PKK'yı tamamen ortadan kaldırana kadar sınır ötesi harekatlara devam etme Türkiye'nin meşru hakkıdır. Bir gece ansızın gelebiliriz sözünün gereğini her gün, her an yerine getirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, “Kuzey Irak sınırlarında oluşturmaya başladığımız güvenlik koridorunu her geçen ay biraz daha tahkim ediyoruz. Bu çalışmaları tamamlayarak çemberi kapattığımızda terörle mücadelede yeni bir safhaya geçeceğiz. Irak'la geliştirdiğimiz siyasi ve ekonomik ilişkilerin geleceği bakımından da bu sürecin başarıyla sonuçlanmasını hayırlı adım olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

KARABAĞ’DAKİ DURUM

Erdoğan, Karabağ’daki durum hakkında ise “Karabağ'da Azerbaycanlı kardeşlerimizin kararlı ve cesur mücadelesiyle elde edilen zaferi bir kez daha tebrik ediyoruz. Zengezur koridorunun açılması başta olmak üzere verdiği sözleri tutarsa Ermenistan'la ilişkilerimizi adım adım geliştirmeye hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” dedi.

HAMAS-İSRAİL ÇATIŞMALARI

Hamas’ın İsrail’e saldırması ile yaşanan savaşa değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Müslümanlar olarak ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın ve onun içinde yer aldığı Kudüs'ü Şerif'in gönül dünyamızda ayrı yeri vardır. Kudüs merkezli coğrafyadaki her köken ve inançtan insanlar ecdadımızın idaresinde asırlarca barış ve huzur içinde yaşamıştı. Ecdad bölgenin dini zenginliğine El Halil kapısının üzerine La ilahe illallah İbrahim Halilullah ibaresini yazacak kadar özenle ve itinayla yaklaşmıştı. Bu bölge 1. Dünya Savaşı'nın ardından orayı terk etmek zorunda kalmamızla birlikte kanın, çatışmanın, işgalin, gözyaşının eksik olmadığı bir yere dönüştü. BM'nin ve diğer uluslararası kuruluşların Filistin'le ilgili aldığı kararların neredeyse hiçbiri uygulanmadı. Bizim bu konudaki tavrımız en başından itibaren nettir. 1949 yılından beri İsrail devletini tanıyoruz. Kimi zaman kesintiye uğrasa da diplomatik ilişkilerimizi sürdürüyoruz.

1967 sınırlarında Başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devleti kurulmadan bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Filistin halkını sürekli taciz ederek evlerine ve arazilerine el koyarak, kalkınmasına engel olarak bölgedeki sorunun çözülemeyeceği açıktır. Böyle bir yaklaşım çatışmaların artmasına, her iki tarafın da sürekli kanının dökülmesine, barış arayışlarının hüsranla sonuçlanmasına yol açar. İsrail'in Filistin halkının temel haklarının hiçe sayan yaklaşımı kendi halkının güvenliğini tehdit etmektedir. İsrail ve Filistin topraklarında tek bir masumun burnunun kanamasına razı olmadığını söylüyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan inanç, kökenine bakmadan insanı bu şekilde savunuyoruz.”

Erdoğan, “İsrail güvenlik güçlerinin ve illegal yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı baskı ve zulme nasıl karşıysak İsrail'li sivillere yönelik rastgele eylemlere karşıyız. Gazze'nin hava saldırılarıyla yerle yeksan edilmesi, camilerin bombalanması, kadın, yaşlı, çocuk, sivil ölümleri asla kabul edilemez bir durumdur. İsrail şehirlerinde benzer manzaralar ortaya çıkmışsa bunları kesinlikle tasvip etmiyoruz. Herşeyin olduğu gibi savaşın bir ahlakı ve adabı vardır. Adil barışın kaybedeni olmaz. Şiddet sarmalı ilave acıdan başka bir şey getirmez. İsrail yönetiminden Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik bombardımanı, Filistinlilerden de İsrailli yerlere saldırılarını sonlandırmasını istiyoruz. Gün devlet aklıyla, soğukkanlılıkla, insanlık vicdanı ile hareket etme günüdür” ifadelerini kullandı.

Türkiye olarak tarafların talep etmesi dahil esir takası dahil her türlü arabuluculuğa hazır olduklarını kaydeden Erdoğan, “Bugün Filistin Devlet Başkanı ve İsrail Cumhurbaşkanı ile son derece verimli telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Sivil ölümlerinden duyduğumuz derin üzüntüden bahsettim. Çatışmaların sonlandırılması için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu belirttim” dedi.