İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara'daki bombalı saldırıya dair şüphelerini dile getiren gazeteci Ayşenur Arslan hakkında "terör örgütü propagandası yapma" ve "suçu ve suçluyu övme" suçlarından resen soruşturma başlattı.
Öğle saatlerinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polisleri, evine gittikleri Arslan'ı ifade için Çağlayan’daki İstanbul Adliyesine götürdü.
Gazeteci Seyhan Avşar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "TEM polisleri Ayşenur Arslan’ın kapısında. Ayşenur abla gözaltına alınıyor. Çağlayan’a götürülecek" bilgilerini aktardı.
AV. ÜLGEN: ARANIP ÇAĞRILSAYDI GİDERDİ
Avukatı Celal Ülgen ise bianet’ten Ayça Söylemez'e yaptığı açıklamada, “Henüz bir gözaltı kararı yok. İfadeye çağrıldı. Ancak evine polislerin gelmesi yerine aranıp çağrılsa ya da telefonuna bir mesaj atılsa da giderdi ama son dönemin modası böyle artık… Zaten ortada bir suç yok” dedi.
"BEN GAZETECİYİM, YAPTIĞIM ŞEY SORGULAMAKTI"
Arslan, programının yayından kaldırılması ve hakkında soruşturma başlatılmasının ardından Gerçek Gündem’e yaptığı açıklamada, şunları söylemişti:
“Terörü övmek de asla söz konusu değil. Ben süreci sorguladım. Üstelik programın bütünü izlerseniz ‘Bu sözlerimden terör propagandası çıkarılacaktır ama açıkça terörü lanetliyorum’ dedim. Programda var, izleyin göreceksiniz. Türkiye tamamen sessizliğe gömüldü. Konuşanların da susmasını istiyorlar. Türkiye İşçi Partisi, Hatay’dan Ankara’ya bir yürüyüş yapıyor. Arkasında kaç kişi var 20 kişi, 30 kişi. İstedikleri bu. Savcılığın soruşturma başlattığı anlaşılıyor. İfadeye çağıracaklar, anlaşılan. Giderim ifademi veririm. Ben gazeteciyim, yaptığım şey sorgulamaktı. Ha sonra nereye düşer. Mücella Yapıcı’nın yatağı boş, Silivri’ye giderim. Bol bol kitap okurum.”
Arslan, Sözcü’ye yaptığı açıklamada da en çok yanlış anlaşılmaktan dolayı üzgün olduğunu belirtirken “teröre sonuna kadar karşı olduğunu, meslek hayatı boyunca terörün hep karşısında olduğunu” söyledi.
TGC: ÖZGÜR BIRAKILMASINI TALEP EDİYORUZ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Ayşenur Arslan’ın Halk TV’deki programının yayından kaldırılması ve gözaltına alınmasının ardından bir açıklama yaptı. "Ayşenur Arslan’ın özgür bırakılmasını talep ediyoruz" denilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Gazeteci mesleği gereği her olayı sorgulamakla yükümlüdür. Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumludur. Gazeteci ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığını bilmeli ancak ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığının bilincinde olmalıdır. Bildirgenin ışığında Ayşenur Arslan’ın terör olayıyla ilgili sorgulaması ve ifade ettiği düşünceleri nedeniyle gözaltına alınması kabul edilemez. Halk TV yönetimi tarafından programının kaldırılması basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne doğrudan müdahaledir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır. Üyemiz Ayşenur Arslan’ın özgür bırakılmasını talep ediyoruz.”
NE OLMUŞTU?
1 Ekim Pazar günü saat 09.30 sıralarında İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü önünde bombalı saldırı düzenlenmiş, iki polisin yaralandığı açıklanmıştı. Dün bu saldırının konuşulduğu Halk TV’deki "Medya Mahallesi" programında Ayşenur Arslan, saldırganların kolay bir şekilde İçişleri Bakanlığı önüne kadar gelmesini sorgularken şunları söylemişti:
"Belki o kendisini patlattı denilen kişi, terörist, üzerinde ya da arabada uzaktan kumandalı patlayıcı olduğunu bilmiyordu. Çünkü o kadar manasız ki… Gelip hiçbir şey yapamadan… Efendim ‘İşte bir PKK’lı teröristin öcünü alıyorlarmış.’ Yahu hiçbir şey yapamadan ölünmez. Her şeye bana sorarsanız aykırı. Durup dururken kendisini patlatmış… Ama esas olarak geçin onu bu benim -hem çok film izlerim hem de Türkiye’de yaşıyorum- aklıma takılan şeylerden birisiydi. İddia da edemem elbette. Bir fantezi olarak görüp geçin. Ama bir arabanın şoförü öldürülerek… Neden Ankara’da bir araba… O kadar kolaydır ki kilidiyle açacaksınız, düz kontak yapacaksınız, bombayı [yükleyip] gideceksiniz. Ankara’da bunu yapmak varken neden Kayseri’de birini öldürerek [yapıyorsun]… Nedir yani?"
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, Ayşenur Arslan’ı hedef alarak kanal hakkında inceleme başlatıldığını açıklamıştı.
Şahin’in açıklamasından sonra Halk TV’nin patronu Cafer Mahiroğlu da Arslan'ın sözleri için "talihsiz" deyip "Medya Mahallesi" programını sonlandırdıklarını duyurmuştu.