Eskişehir'de konuştuğumuz Harb-İş üyesi savunma sanayisi işçileri, özel sektörde çalışan işçilerle aynı ücreti almak istediğini söyledi.
Kamuda çalışan 600 bin işçiyi ilgilendiren kamu çerçeve protokolü (KÇP) görüşmelerinde hükümetin yüzde 16’lık ilk teklifi birçok iş kolundan işçilerin yoğun tepkisine yol açtı. Hükümetin ikinci teklifi vermeden önce mesai bitiminin ardından fabrikadan kent merkezine yürüyen Eskişehir 1. Hava İkmal Fabrikası işçileri sefalet dayatmasına karşı eylemlerin sürmesi gerektiğini ifade ediyor. Savunma sanayisindeki grev yasağına tepki gösteren işçiler hem yasaklara hem sefalet dayanışmasına karşı bütün kamu işçilerin birleşmesi gerektiğine işaret ediyor.
Evrensel’in haberine göre, Yıllar içerisinde ücretleriyle asgari ücret arasındaki makasın kapandığını dile getiren Harb-İş üyesi savunma sanayisi işçileri, özel sektörde çalışan işçilere neredeyse kendilerinin iki katı ücret ödendiğini söylüyor. Bir işçi, “Özel sektördeki ücretlerle denk ücretler talep ediyoruz” diyor.
İşçiler Türk-İş’in aldığı eylem kararlarına uyacaklarını ve süreç boyunca alanlarda güçlerini daha fazla göstereceklerini aktarıyor. Ancak grev yasağı işçiler açısından handikap. Bir işçi, “Üretimden gelen gücümüzü kullanmadan hakkımızı nasıl alacağız? Başkanlarımız gayet iyi biliyor” diyor.
Harb-İş üyesi işçiler, merkezi düzeyde kararlar alınmasının önemli olduğunu hem sendika hem de konfederasyon merkezlerinden kararlı bir duruş ve destek görmek istediklerini söylüyor.
"EN ÖNDE OLACAĞIZ"
Yürüyüş sonunda düzenlenen basın açıklamasında konuşan Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak da aynı talepleri kürsüden 1989 Bahar Eylemleri’ni hatırlatarak ve “Eylem kararlarını alın, en önde olacağız” ifadeleriyle yineliyor.
Yürüyüş boyunca taleplerini dinlediğimiz işçiler arasında, grev yasağının olumsuz etkisine sık sık vurgu yapılıyor. Öte yandan sendika merkez yönetiminin tutumu da eleştiriliyor. Bir işçi, 2023 yılından beri ek zam talepleriyle başlayan mücadelelerini hatırlatıyor. Birçok işçi bu dönemde sendika merkezinin Ankara’ya yürümek isteyen işçileri “Marjinal gruplarla hareket etmekle” suçlamasına tepki niteliği taşıyan, “Terörist değiliz, hakkımızı istiyoruz” dövizleri taşıyor.
O dönemi hatırlatan işçi, eylem ve grev yasakları karşısında Meclise on binlerce işçinin imzası ile giden “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyasından haberdar olduklarını ancak iktidarın bu konuda adım atmayacağını düşündüğünü ifade ediyor.