Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı Mazlum Abdi, "Bazı sorunların çözümü noktasında Rojava ve İmralı arasında görüşmeler olmalı. Biz de buna ihtiyaç duyuyoruz" dedi.
Abdi, TBMM'de Ağustos 2025'te "Milli Dayanışma, Birlik ve Kardeşlik Komisyonu" adıyla kurulan komisyonun İmralı Cezaevi'ndeki Abdullah Öcalan ile görüşme kararı alması ve Suriye'de güncel duruma ilişkin MA'dan Azad Altay'ın sorularını yanıtladı.
Söyleşinin bugün yayımlanan ikinci bölümünde Abdi, süreç hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"Bu süreçte Türkiye ile Kuzey ve Doğu Suriye’nin ilişkileri gündemde. Bu ilişkiler hangi aşamada ya da var mı yok mu?" sorusuna yanıt veren Mazlum Abdi, "İlişki var, aramızda açık kanallar da var. Ancak anlaşma yok. Bir (Suriye'ye dair) görüş alışverişi var. Bu da iyi bir şey. Bu görüşmelerin güçlenmesini istiyoruz. Resmi bir tarzda olmasını ve bazı konularda anlaşmayı istiyoruz" dedi.
"Türkiye'nin bazı endişelerinin olduğunu" belirten Abdi, "Bunu gündemimize alıp, çözmeyi istiyoruz. Bizim de var. İşgal edilmiş topraklarımız var. Türkiye’nin varlığından kaynaklı halkımız geri dönemiyor. Efrin, Serêkaniyê gibi. Bu konuları Türkiye ile çözmek istiyoruz. Bu görüşmelerin seviyesinin artmasını istiyoruz ki olumlu sonuçlar alabilelim" diye konuştu.
"KÜRTLERİN ASKERİ BİR GÜCÜNÜN OLMASINI TEHDİT OLARAK GÖRÜYORLAR"
Abdi, kendisine sorulan "Türkiye’nin hangi konularda endişeleri var" soruya şu yanıtı verdi:
"Tehdit diyorlar ancak buna katılmıyoruz. Saldırıya uğrayan biziz. Toprağı işgal edilen biziz. Halkı göç ettirilmiş ve yerine dönemeyenler bizleriz. Baskı uygulanan biziz, Türkiye tarafı değil. Bundan kaynaklı buna anlam veremiyoruz. Ancak onlar, Kürtlerin askeri bir gücünün olmasını tehdit olarak görüyorlar. Buna katılmıyoruz. Burada Kürtler için oluşabilecek statüyü kendilerine tehdit olarak görüyorlar. Askeri ve güvenlik güçlerinin Suriye devletine katılmasını tehdit olarak görüyorlar, buna dair açıklama yaptılar."
"TÜRK ORDUSUYLA BİR ATEŞKES SÖZ KONUSU"
Türkiye'de devam eden sürecin Suriye'yi doğrudan etkilediğini ifade eden Abdi, "Hatta herkesten öte (kuzey dışında) Kuzey ve Doğu Suriye’yi ilgilendiriyor. Şimdi burada Türk ordusuyla bir ateşkes söz konusu. Bu, sürecin sayesinde oluştu. Eğer bu süreç sonuçlanırsa bizdeki ateşkes de kalıcı olacak. Eğer biz bugün Türkiye ile ilişkilerden bahsediyorsak bu süreç sayesindedir. Bu sürecin başarıya ulaşması için bize düşen, QSD’ye düşenleri yapmak istiyoruz. Destek veren bir taraf olmak istiyoruz, engel olmak değil. Bu sürecin ilerlemesi en çok Kuzey ve Doğu Suriye’yi ilgilendirecek. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt sorununun çözümü de barış sürecine katkısı olur" sözlerine yer verdi.
"ROJAVA VE İMRALI ARASINDA GÖRÜŞMELER OLMALI"
1 Ekim 2024'te başlayan süreçte Abdullah Öcalan ile "uygun yöntemlerle temaslarının olduğunu" ve görüşlerinin alındığını vurgulayan Abdi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı zamanda görüşlerimiz iletildi. Bazı konular var; örneğin kuzeyli bazı savaşçıların varlığından söz ediyorlar. PKK’lilerden bahsediyorlar. Bunu ancak İmralı çözebilir. Bunun çözümü İmralı’nın çağrısıyla bağlantılı. Bu nedenle bazı sorunların çözümü noktasında Rojava ve İmralı arasında görüşmeler olmalı. Görüşmelerin daha iyi bir şekilde yapılmasının hem barış sürecine hem de Kuzey ve Doğu Suriye’nin sorunlarının çözümüne olumlu katkıları olacaktır. İmralı’ya giden heyetin bize söylediklerine göre Önder Apo da Rojava yetkililerinin orayı (İmralı) ziyaret etmesini istemiş. Biz de buna ihtiyaç duyuyoruz. Bu, hem sürece hem de Kuzey ve Doğu Suriye’deki sorunlarının çözümüne olumlu katkı sunacaktır."
TÜRK YETKİLİLERLE GÖRÜŞMEYE "YEŞİL IŞIK"
Abdi, "Türkiye’deki yetkililerle görüşmeler yapmak istiyor musunuz?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Bizim için hiç bir sorun yok. Madem bu durum çözüme olumlu katkı sunacak neden gitmeyelim. Olumlu görüyoruz."
Suriye'de cihatçı HTŞ ve oluşturulacak yönetim ile ilgili görüşleri sorulan Abdi, şunları söyledi:
"Birçok kişi bizim ne istediğimizi anlamamış. Biz merkezi olmayan bir Suriye istiyoruz. Bu merkezi olmayan sistem nasıl olacak? Elbette mümkün olan bir şey söylüyoruz. Kurdî güçlerin bir konferansı oldu ve federalizm talebi ortaya çıktı. Kürt güçleri bunu istiyor. Biz buna karşı değiliz. Ancak biz şu an mümkün olan şeyler üzerine çalışıyoruz. Uluslararası toplumun bunu kabul etmesini istiyoruz. Avrupalılar kabul etmeli. Şam hükümeti kabul etmeli. Biz şimdi böylesi bir arayışın içerisindeyiz. Bizim asıl hedefimiz bu halkın mücadelesini ve fedakarlığını (Sadece Kürtler değil, Dêrazor’dan ve Raqqa’dan da bahsediyorum. Onlar da büyük fedakarlıklar yaptı, binlerce şehit verdi) korumaktır. Bizim için esas olan bu kazanımları korumaktır. Bu halkın emeği boşa gitmesin. Onlar da güçlü bir şekilde yerini almalı. Bunun için ne gerekiyor; bu halk yetkililerini seçebilmeli. Askeri, idari, güvenlik… Yetkililerini seçip, kendilerini temsil edebilmeli. Kendi kendine seçmeli ve bu esas üzerinden Suriye devletine katılım sağlamalı. Bizim merkezi olmamasından kastımız budur. Bu konuda çok açığız. Bunu Şam hükümetiyle ve herkesle paylaşmışız. Bu parçalanmak değildir. Suriye’yi zayıflatmaz, aksine güçlendirir."
"DESTEK OLMALI"
Çağrısı sorulan Abdi, "Her şeyden önce Türkiye halkları, İmralı’dan gelişen barış sürece inanmalı ve destek olmalı. İkinci olarak Kuzey ve Doğu Suriye ile QSD’nin güçlenmesi ve Suriye ordusuna katılması Türkiye açısından huzur getirir. Buna inanmalarını istiyoruz. Bu temelde ilişkileri yeni bir zeminde, güçlü ve eşit bir şekilde birlikte ilerletelim" ifadelerine yer verdi.

