Gezi davası nedeniyle tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 2 bin 961 gündür hapis olan iş insanı Osman Kavala, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın “Yanlış delillerle doğru sonuca ulaşılamaz” sözlerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Kavala, Yıldız’ın hukukun evrensel ilkelerine vurgu yapan çıkışının, Türkiye’de ceza yargılamasında yaşanan en temel sorunla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
“BU UYARI, AĞIR İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİN KAYNAĞINA İŞARET EDİYOR”
Açıklamasında, yanlış veya eksik delillerle oluşturulan iddianamelerin ve bu delillere dayanarak verilen mahkûmiyet kararlarının hukukun evrensel standartlarıyla bağdaşmadığını vurgulayan Kavala, şunları ifade etti:
“Sayın Feti Yıldız, yanlış delille doğru sonuca ulaşılamayacağını hatırlatmıştır. Bu uyarı, Ceza Mahkemesinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine yol açan temel sorunla doğrudan ilgilidir.”
“AİHM VE AYM KARARLARININ BÜYÜK BÖLÜMÜ YANLIŞ DELİLLERE DAYANIYOR”
Kavala, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin, Türkiye’deki hak ihlallerine ilişkin tespitlerinin çoğunun yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalar ve mahkûmiyet kararlarıyla ilgili olduğunu belirtti:
“Durumu daha vahim hale getiren, yerel mahkemelerin bu tespitleri dikkate almamaları; zan ve tahmin üzerinden verilmiş kararları gözden geçirmeyi reddetmeleridir.”
“İHLALİN GİDERİLMESİNE DİRENEN YARGISAL TAVIR, İHLALİN KENDİSİNDEN DAHA AĞIR BİR HUKUKSUZLUK YARATIYOR”
Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’in AYM kararlarına uyulması gerektiğine dair ifadelerini hatırlatan Kavala, hukuk devletinin devamı için yüksek yargı kararlarının bağlayıcılığına vurgu yaptı:
“Sayın Yargıtay Başkanı’nın ifade ettiği gibi, ihlalin giderilmesinde ayak diremek, ihlali yaratan tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratmaktadır. Bu tutum, Anayasa hükümlerine aykırı olduğu gibi hukukun evrensel ilkelerinin özünü zedelemektedir.”
2 bin 961 hapiste tutulan Kavala'nın açıklaması şöyle:
"MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmanın önemini vurguladıgı son açıklamasında, yanlış delille doğru sonuca ulaşılamayacağını, bu tür delillerle yapılacak suç ispatlarının zan ve tahminden ibaret kalacağını hatırlatmıştır.
Bu uyarı Ceza Mahkemesinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine yol açan temel sorunla doğrudan ilgilidir.
Evrensel hukuk ilkelerine göre bireyin insan haklarını korumakla yükümlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM'nin ihlal tespitlerinin büyük bölümü, yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalar, verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgilidir. Durumu daha vahim hale getiren, yerel mahkemelerin bu tespitler' dikkate almamaları, zan ve tahmin üzerinden verilmiş kararları gözden geçirmeyi kabul etmemeleridir.
Sayın Yargıtay Başkanı'nın ifade etmiş olduğu gibi, ihlalin giderilmesinde ayak diremek ihlali yaratan yargısal tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratmakta. Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil eden bu davranış, hukukun evrensel ilkelerinin daha esastan ihlali anlamına da gelmektedir."


