ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte Gazze’de ateşkes ve barış sürecini hedefleyen 20 maddelik planı kamuoyuna açıkladı.

Planda İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesi, Gazze’nin ilhak edilmeyecek olması, insani yardımların girişine izin verilmesi, zorla göç ettirilen Filistinlilerin geri dönüş hakkı ve rehinelerin serbest bırakılması gibi başlıklar yer aldı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, söz konusu plana ilişkin hem sosyal medya hesabından hem de basına yaptığı değerlendirmelerle dikkat çekti. Türkiye’nin barışın korunmasında aktif rol üstlenmesi gerektiğini belirten Özel, “Türkiye barışın korunması için sorumluluk almalıdır. Biz ana muhalefet partisi olarak bunu destekleriz. Filistin’de oluşturulacak bir barış gücünün parçası olmak da buna dahildir” dedi.

MHP’li Feti Yıldız’dan hasta, yaşlı ve engelli mahkûmlar için çağrı
MHP’li Feti Yıldız’dan hasta, yaşlı ve engelli mahkûmlar için çağrı
İçeriği Görüntüle

Özel, planın hayata geçmesi için Hamas’ın tavrının kritik olduğuna dikkat çekerek, “Hem Hamas’ın hem de Netanyahu kabinesindeki bazı şahin isimlerin plana direnme ihtimali var. Planın hayata geçmesi için Hamas’ın kabulü önemli. Yoksa çatışmalar tekrar başlayabilir” ifadelerini kullandı.

CHP lideri ayrıca, Filistin halkının görüşünün her çözüm sürecinde belirleyici olması gerektiğini vurguladı:
“Filistin’in geleceğini ilgilendiren her türlü çözüm sürecinde Filistinlilerin yer alması gerekir. Ve bu sürecin iki devletli çözüm talebine engel olmaması gerekir. Nihai çözümün ancak iki devletli bir yapıyla gerçekleşeceğini tekrar ediyor, bu konudaki BM kararını hatırlatıyoruz.”

Özel, açıklamasında planın olumlu yönlerine de dikkat çekti: “Gazze’nin İsrail tarafından ilhak edilmeyecek olması, ordunun geri çekilecek olması, insani yardıma izin verilmesi, zorla göç ettirilen Filistinlilerin geri dönebilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması gibi hususları destekliyoruz.”

Ancak plana dair eleştirilerini de dile getiren Özel, Aliya İzzetbegoviç’in sözlerini hatırlatarak, “Bu adil bir barış değil ama kötü bir barış, süren bir savaştan daha iyidir” ifadesiyle tutumunu özetledi.