AKP'nin bugün süreç komisyonuna iletmesi beklenen ve dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a sunduğu raporun detayları, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Türkiye gazetesinde yer aldı.
Türkiye Gazetesinden Yücel Kayaoğlu'nun habere göre, AKP'nin "eve dönüşe" dair yasal düzenleme önerilerinde, "suça karışmayan" yani silahlı eylemde yer almayan PKK’liler ile "suça karışanlar" iki ayrı kategoride ele alınacak.
PKK yöneticilerine dair ise herhangi bir düzenleme yapılmayacak. Üçüncü ülkelere gitmeleri istenen yöneticilerin ülkeye girişlerine izin verilmeyecek. Abdullah Öcalan için "serbestlik" anlamına gelecek herhangi bir adım atılmayacak.
1 YIL SÜRE, 5 YIL DENETİM
"Topluma kazandırma" başlığıyla mart ayına kadar çıkarılması önerilen geçici yasaya göre; Türkiye’ye dönmek isteyen PKK üyelerine yaklaşık bir yıl süre tanınacak. Dönenler sınırda kolluk güçleri tarafından teslim alınacak. "Suça karışmayanlar" hapse girmeyecekler, 5 yıl boyunca adli kontrole tabi olacak. Bu sürede suç işlemezlerse, haklarındaki suçlamalar düşmüş olacak. Ayrıca dönenlere Türkiye’de istedikleri yerde ikamet hakkı tanınacak.
CEZAEVLERİNDEKİLERİN ÖRGÜT SUÇLAMALARI DÜŞECEK
Silahlı eylemlerde yer alanlara ise PKK feshedildiği için örgüt suçlaması yöneltilmeyecek. Ancak TCK'de yer alan ilgili suçlardan yargılanıp cezalandırılacaklar. Cezaevlerinde bulunan PKK’liler de örgüt suçlaması düşeceği için ceza indirimlerinden yararlanacak. Örgüt suçlarından davaları süren veya cezası kesinleşmemiş olanlar da aynı uygulamaya tabi olacak.
"Topluma kazandırma" konusunda bir koordinasyon kurulu oluşturulacak. Meslek edindirme, istihdam, kırsal destekler gibi mekanizmalar devreye sokulacak.
"KAYYIM UYGULAMASI KALDIRILACAK"
Türkiye'nin haberinde ayrıca "Kayyım uygulaması kaldırılacak" denildi. Cezaevlerinde şikayet konusu olan bazı uygulamaların esnetilmesi ve "kötü muamele" konusunda daha etkin bir denetim sistemi kurulması da öneriler arasında.
MHP'NİN RAPORUYLA BENZERLİKLER
Basına yansıyanlar, MHP'nin yaklaşık bir hafta önce sunduğu raporla benzerlikler taşıyor. MHP'li Feti Yıldız, "Suça karışmamış olanların teslim olmaları halinde ceza görmeyeceklerini, denetimli serbestliğe tabi olacaklarını" söylemişti.
MHP'nin raporunda, "Güvenlik güçlerine teslim olup 'Örgütten ayrılıyorum' diyen ve hiçbir suç eylemine iştirak etmemiş örgüt mensupları cezasızlıkla karşılanır. Teslim olan örgüt mensubu serbest bırakılsa bile (ilk yıl -en fazla 3 yıla kadar) denetim altında tutulur" denildi.
Yine MHP de "suça karışanların" örgüt üyeliğinden değil, işledikleri fiillerden yargılanmasını; ceza indirimlerinin ise "kamu vicdanını zedelemeyecek sınırlar içinde kalmasını" savunuyor.
Öte yandan MHP'nin raporunda, infaz kanununun baştan düzenlenmesi, tüm suç tiplerine eşit infaz uygulanması öneriliyor.
UÇUM 1239 SAYILI KANUN'U İŞARET ETMİŞTİ
Söz konusu yasal düzenleme önerileri, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un 16 Kasım'daki yazısında işaret ettiği Şeyh Said isyanı sonrası yapılan kanun ile benzerlik gösteriyor.
Uçum, "Terörsüz Türkiye'ye geçiş süreci ve Cumhuriyet tarihinden bir örnek: 1239 Sayılı Kanun" başlıklı yazısında, 1928 yılında TBMM'de çıkarılan yasanan, bugünkü geçiş süreci hukuku açısından "sürece özgü tek, özel ve geçici bir kanun" yaklaşımına esin olacak özellikte olduğunu söylemişti.
1925'teki Şeyh Said isyanı sonrasında yapılan ve 1928 yılında yürürlüğe giren "1239 sayılı Şark Mıntıkasında Muayyen Vilayet ve Kazalarda Ceraim Takibatı ile Cezalarının Tecili Hakkında Kanun" ile, isyana katılanların soruşturma ve cezaları ertelenmiş, hukuken "kaçak" durumda olanlara ise üç ay içinde başvurmaları durumunda ertelemeden yararlanma hakkı sunulmuştu.
