Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim, Suriye’de yaşanan siyasi gelişmelerin Türkiye’de yürütülen çözüm süreciyle doğrudan bir bağlantısının olmadığını söyledi.
PKK’ye yakınlığıyla bilinen ANF’ye yaptığı açıklamada konuşan Müslim, Demokratik Suriye Güçleri’nin (SDG), özerkliklerini koruyarak kurulması planlanan yeni Suriye Ordusu’nda yer alacağını belirtti.
Salih Müslim, SDG’nin yeni orduya katılımının “bir teslimiyet değil, siyasi bir denge unsuru” olduğunu savundu.
“SDG birlikleri, kendi kimlik ve komuta zincirini koruyarak bu yapıda yer alacak. Bu, özerk yönetim ilkelerimizle çelişmez” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki çözüm süreci tartışmalarına da değinen Müslim, “Suriye’deki gelişmeler, Türkiye’nin iç dinamikleriyle bağlantılı değildir. Biz kendi topraklarımızdaki siyasi geleceği konuşuyoruz” dedi.
10 Mart Anlaşması, Şam yönetimi ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında askeri entegrasyon ve sınır güvenliği konularında işbirliği öngörüyordu. Ancak anlaşmanın uygulamaya geçmemesi, taraflar arasında yeni bir gerilim hattı oluşturdu.
ABD’NİN ROJAVA ZİYARETİ VE YENİ DURUM
ABD Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper’in Rojava’ya yaptığı ziyarete dikkati çeken Müslim, “Suriye’de yeni bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
Müslim, bu ziyaretin 10 Mart Antlaşması’nın uygulanmamasının kendi taraflarından değil, karşı tarafın tutumundan kaynaklandığını ABD’nin anladığını gösterdiğini belirtti.
Bu doğrultuda, yakın zamanda bir heyetin Özerk Yönetim ve SDG yetkilileriyle birlikte Şam’a giderek geçici hükümetle bir görüşme gerçekleştirdiğini aktardı.
SDG VE YENİ SURİYE ORDUSU
SDG Genel Komutan Mazlum Abdi'nin Şam yönetimi ile yapılan müzakerelerin ardından yaptığı açıklamalara değinen Müslim, askeri entegrasyon meselesinin iki boyutu olduğunu belirtti:
Kısa süre içinde Şam’a gidecek bir heyetin askeri entegrasyonun nasıl olacağını konuşacağını dile getiren Müslim, " SDG’nin bazı birlikleri, kurulacak yeni askeri yapıya entegre olacak. Yani Özerk Yönetim bölgeleri SDG denetiminde olacak. Böyle bir durum tasarlanıyor" dedi.
Bazı bölgelerin güvenliğinde ve korunmasında ufak çaplı yardımlaşmaların olabileceğini de ekledi.
İkinci boyutun Anti-Terör Birlikleri (YAT) meselesi olduğunu söyleyen Müslim, bunun terörizme karşı ortak mücadele adı altında gerçekleşeceğini ifade etti.
2015’ten beri Koalisyon güçleri ile YPG ve ardından DSG arasında IŞİD’e karşı büyük bir güven ve ortak mücadele geliştiğini vurgulayan Müslim, "Koalisyonun, Şam’daki yeni hükümete sunduğu şartlardan birisi de, onların IŞİD’e karşı mücadeleye katılmaları. Yapılan görüşmede, bu mücadele de YAT ile Koalisyon güçleri ve yeni hükümetin özel birlikleriyle birlikte gerçekleşecek" dedi.
"SDG ÇEKİRDEĞİNİ OLUŞTURACAK"
Yeni Suriye Ordusu altında bir askeri entegrasyon sürecinden de bahseden Müslim, "Suriye'nin yeni ordusu oluşacak ve DSG de bunun büyük bir parçası olacak. Yani çekirdeğini bizimkilerin oluşturacağı yeni Suriye ordusu oluşturulacaktır" ifadelerini kullandı.
Bunun, terörizme karşı mücadele etmek için oluşturulacak birliklerden ayrı bir şekilde şekilleneceğini ekledi.
SİVİL ENTEGRASYON VE DİYALOG SÜRECİ
Sivil entegrasyon meselesi hakkında da bilgi veren Müslim, detayların henüz netleşmediğini ancak son görüşmede sözlü olarak bazı hususların konuşulduğunu belirtti.
Müslim, önceden de var olan komitelerin yeniden oluşturularak diyalog yoluyla çözüm geliştirmeye çalışacağını ancak bunun zaman alacağını ifade etti.
"ÇÖZÜM SÜRECİYLE BAĞLANTILI DEĞİL, FAYDALANIYORUZ"
Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’de yürüyen çözüm süreciyle bağlantısı olup olmadığı sorusuna Müslim, "Hayır, bu sürece bağlı gelişen bir durum değil. Ancak bu süreçten faydalanıyoruz" yanıtını verdi.
Müslim, kendi kararlarını kendilerinin aldığını, ancak PKK lideri Abdullah Öcalan’ın felsefesine ve söylemlerine saygı duyduklarını ve kendilerini buna göre ayarladıklarını vurguladı.
"TÜRKİYE BU SÜRECİN İÇİNDE DEĞİL"
Türkiye’nin bu son görüşme ve askeri entegrasyon meselesindeki yerine ilişkin soruya ise Müslim, "Şimdiye kadar Türkiye bu sürecin içinde değil. Türkiye böylesi bir süreci istemiyor, muhakkak" dedi
Halep’te yaşanan olayların kendilerine bir provokasyon gibi geldiğini ve ABD Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack’ın ziyaretiyle zamanlamanın düşündürücü olduğunu belirtti.
SPEKÜLASYONLARA YANIT
Bazı Türk yetkililerin “SDG’nin tutumu sürecin önünde engel” ve “Abdullah Öcalan ile aralarında fikir ayrılığı var” şeklindeki açıklama ve yorumlara mış gibi lanse etmesi iddialarına da değinen Müslim, "Kesinlikle öyle değil. Önderliğin (Öcalan’ın) söylemlerinin bizim düşüncelerimize ters düşecek bir boyutu yok. Ayrıca biz de onun düşüncelerine ters düşecek bir şey yapmadık" şeklinde konuştu.
TÜRKİYE İLE GÖRÜŞME VAR MI?
Özerk Yönetim ile Türkiye arasında görüşme olup olmadığı sorusuna Müslim, "Tam olarak bilmiyorum. Özerk Yönetim’in dış ilişkiler sorumlusuyla bazı ilişkileri var" yanıtını verdi.
Bu görüşmelerin perde arkasında ve kamuoyuna açık olmadığını söyleyen Müslüm, hangi aşamada olduğunu bilmese de görüşmelerin devam ettiğini ifade etti.




