Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), kayyım atamalarının kadın kazanımlarına yönelik yarattığı tahribatın araştırılması için verdiği önerge Meclis Genel Kurulu’nda görüşüldü.

Suriye'ye dönecek mültecilere 1000 euro teklifi: 'Scholz, Erdoğan'la acilen konuşmalı' Suriye'ye dönecek mültecilere 1000 euro teklifi: 'Scholz, Erdoğan'la acilen konuşmalı'

Önergenin gerekçesini açıklamak üzere DEM Partili Adalet Kaya söz aldı. Kürtlere, muhaliflere, kadınlara ve emekçileri yönelik ikili bir rejim uygulandığını dile getiren Kaya, bu rejimi 'OHAL rejimi' olarak tanımladı.

‘BİR AYDA 48 KADIN KATLEDİLDİ’

Kadınlara yönelik şiddet ve katliamlara da işaret eden Kaya, bir ay içinde en az 48 kadının öldürüldüğünü ve 23 kadın ölümünün ise şüpheli olduğu bilgisini aktardı. Kaya, “Kayyımlar ile kadın cinayetlerinin ne alakası var?’ diye sorarsanız, anlatalım: Kadına yönelik şiddetin kaynağı toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Bu eşitsizliği ortadan kaldıracak politikaları üretmekte ve uygulamakta yerel yönetimlerin oldukça önemli bir sorumluluğu ve etkin bir gücü var. Eşbaşkanlık sistemiyle yönettiğimiz belediyelerimiz hem karar alma mekanizmalarına eşit katılımı esas almasıyla hem de kadın odaklı belediyecilik anlayışıyla rol model oluşturuyor ancak belediyeleri gasp eden kayyımlar ilk icraatlarını kadın kazanımlarını yok ederek yapıyorlar” diye konuştu.

EŞBAŞKANLIK TARTIŞMASI

Önerge kapsamında söz alan İYİ Parti Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, eşbaşkanlık sistemini hedef aldı. Gürban, “Türkiye Cumhuriyeti devletinde eşbaşkanlık modeli mi var?” dedi.

Gürban’a DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli yanıt verdi. Temelli, kayyım atamasına meşruiyet kazandırılmaya çalışıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Atanan kayyımlara baktığımızda bu ilişkinin içinde bir hukuk yok. Gasp var. Hukuk devleti anlayışı yok, zorbalık var. Yargı eliyle kesinleşmiş hiçbir karar yok. Aynı şekilde baro başkanlığı için de söylüyorum. Seçilmiş bir hukukçu, seçilmiş bir insana böyle bir yaklaşımı kabul edemeyiz. Baro iradesini göstermiştir. Kayyımcı akılla baroya yaklaşmak başka. Diğer bir konu eşbaşkanlık. Farkında değil herhalde, DEM Parti Eşbaşkanlık ile yönetiliyor. Diğer partiler de giderek bunu gündemine alıyor. Genelde kazanılmış bir hakkın yerelde olmaması düşünülebilir mi? Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır. Eşbaşkanlık sistemi kadın mücadelesinin en önemli kazanımlarından biridir. Dünyaya örnek olmaktadır."

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da söz konusu milletvekilinin sözlerine sahip çıktı ve “Atanmış eşbaşkan” kavramını kullandı. Bu sırada Kavuncu’ya tepki gösteren DEM Partili Buldan, “Atanmadılar, seçildiler” diyerek, tepki gösterdi.

HEPSİ SEÇİLMİŞTİR, HEPSİ HALKIN İRADESİDİR'

Tekrardan söz alan DEM Partili Temelli, şöyle dedi:

Bizim eş başkanlarımız atanmadı.76 belediye başkanlığımızda -uygulama- fermuar sistemi vardır. Tabii, şimdi kadın özgürlükçü, kadın eşitlikçi bir dünyadan uzak olan siyaset bunu anlamakta zorlanıyor; biz Mecliste bunu söylüyoruz. Bizim Parlamento grubumuzda, yerel yönetimlerde, eşbaşkanlık sistemimizde, eşit temsil sistemimizde fermuar var. Kadın eş başkanlarımızın birçoğu seçildiği gibi, eşbaşkanlar da Meclis üyesidir zaten, onlar da seçilmiştir. Bu, bir yönetim anlayışı için, müşterek bir yönetim anlayışı için bir modeldir yoksa seçilmeyip atanma gibi bir şey yoktur. Bu algı yönetimiyle kamuoyu yanıltılmamalıdır. Hepsi seçilmiştir, hepsi halkın iradesidir.”

Tartışmanın ardından yapılan oylamada DEM Parti’nin önergesi reddedildi.

Kaynak: Mezopotamya  Ajansı

Editör: Selda Manduz