Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı 11 Eylül 2025 tarihli kararnameyle 37 ilin emniyet müdürü değişmiş, 22 emniyet müdürü merkeze çekilmişti. Kararname kapsamında, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin elini öptüğü görüntülerle gündeme gelen Özel Harekât Başkanı Süleyman Karadeniz ise Muğla Emniyet Müdürlüğü’ne atanmıştı.
Ancak atamanın ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Karadeniz’in yardımcısı Veysel Murat Tuğrul hakkında ciddi yolsuzluk iddiaları ortaya attı.
Bakan, Özel Harekât Başkanlığı’nda yaklaşık on aydır yürütülen bir usulsüzlük soruşturması kapsamında bir catering şirketinin Tuğrul ile bağlantılı olduğunu öne sürdü. İddiaya göre şirketin sahibi, Tuğrul’un kişisel hesabına 850 bin TL para gönderdi. Ayrıca Tuğrul’un ev ve araç vergilerinin şirket sahibine ait kredi kartıyla ödendiği, ihale süreçlerinde ise diğer emniyet görevlileri üzerinde baskı kurduğu iddia edildi.
Bakan’ın paylaştığı bilgilere göre, söz konusu catering şirketi son 10 yılda bakanlıklar ve üniversitelerden toplam 435,5 milyon liralık ihale aldı. Şirketin, geçtiğimiz yıl sermayesini 1 milyon liradan 15 milyon liraya çıkardığı ve kısa süre içinde el değiştirerek Adana’dan Ankara’ya taşındığı da belirtildi.
Nefes gazetesi yazarı Aytunç Erkin'in yazısına göre, Karadeniz ve Tuğrul, CHP'li Bakan'ın iddialarıyla ilgili ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu.
Erkin'in aktardığı suç duyurusu dilekçeleri şöyle:
"Süleyman Karadeniz’in avukatı suç duyurusunda özetle diyor ki:
'Şüphelinin iddialarına konu olayda dahi, bizzat kendisi Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu’na başvurarak yardımcısı hakkında soruşturma başlatılmasına öncülük etmiştir. Dolayısıyla ortada gizlenmiş yahut üstü örtülmüş herhangi bir husus olmadığı gibi, şüphelinin tüm isnatları bu gerçeklik karşısında dayanaksız ve mesnetsizdir. Kaldı ki, şüpheli söz konusu basın açıklamasını müvekkilimin görevden ayrılmasından hemen sonra, hakkında idari soruşturma başlatılan Veysel Murat Tuğrul dosyasından tam dokuz ay sonra yapmıştır. Bu husus, açıklamanın salt gerçeği öğrenme saikiyle değil, tamamen maksatlı ve siyasi manipülasyon amacıyla gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır. Nitekim, şüphelinin açıklamalarından kısa süre sonra, 19 Eylül 2025 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü basın açıklamasıyla da Özel Harekât Başkanlığı yemek ihalelerinde herhangi bir usulsüzlük olmadığı kamuoyuna duyurulmuştur.'
Karadeniz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçesinde, kendisinden önceki dönemle ilgili tespit ettiği usulsüzlüklerle ilgili bakanlık çalışmasının sürdüğünü de eklemiş:
'Müvekkil, görev süresince yalnızca idari işleyişi değil, aynı zamanda güvenlik bürokrasisinin en kritik sorunlarından biri olan FETÖ/PDY yapılanmasıyla mücadeleyi de bizzat yürütmüş, ciddi bir örgütlenmenin önüne geçerek binden fazla personelin Özel Harekât Başkanlığı ile ilişiğini kesmiştir. Ayrıca, geçmiş dönemlerde tespit ettiği usulsüzlüklere dair Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu ve Emniyet Kriminal Başkanlığı ile yazışmalar yapmış, bu hususlarda Bakanlık işlemleri halen devam etmektedir. Ortada ne Özel Harekât Başkanlığı’nca yapılmış bir ihale ne de açıklamada adı geçen şirket tarafından alınmış herhangi bir iş vardır. Kaldı ki yemek ihaleleri mevzuat gereği sadece İl Emniyet Müdürlükleri Destek Hizmetleri birimlerince yapılabilmektedir. Bu nedenle Özel Harekât Başkanlığı’nda 'ihale baskısı' yapıldığı iddiası fiilen ve hukuken imkansızdır.'
Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Başmüfettiş olarak atanan Veysel Murat Tuğrul da Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusuna bulunan diğer isim. Tuğrul, CHP’li Bakan’ın basın açıklamasından sonra Bakan’a dört kez mail atarak kendisini bilgilendirdiğini ama konuyla ilgili tekzip yapılmadığını ifade etmiş. Tuğrul’un açıklamasındaki şu ifadeler de dikkat çekici: 'Bu yapılanlar Fetövari kumpastır."



