Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'na göre, Sivas Madımak katliamı hükümlüsü Hayrettin Gül’ün kalan cezasını "hastalık gerekçesiyle" kaldırıldı.
2003 yılında cezaevine giren Gül, sadece 20 yıl yatmış olacak. Erdoğan, üç yıl önce de af yetkisini, Madımak faillerinden Ahmet Turan Kılıç'a kullanmıştı.
Erdoğan, cezaevinde çok sayıda ağır hasta hükümlü bulunmasına rağmen, daha önce de af yetkisini, katliamın sorumlularından biri olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Ahmet Turan Kılıç için kullanmıştı.
GEREKÇE SÜREKLİ HASTALIK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre, Sivas Madımak Katliamı Davası’nda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Hayrettin Gül’ün kalan cezası “Sürekli Hastalık” hali kapsamında bulunduğunu belirten Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporu sebebiyle kaldırıldı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MUEBBET CEZASI ALMIŞTI
2000 yılında Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından "Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak" suçundan idam cezasına çarptırılan, idam cezasının kaldırılmasının ardından son olarak cezası ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrilen ve hakaret suçlarından da cezası bulunan Hayrettin Gül'ün kalan cezası, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporu sebebiyle kaldırıldı.
Raporda, Gül'ün sürekli hastalık hali kapsamında bulunduğu belirtildi.
İDAM KARARI VERİLMİŞTİ
T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre Gül, ilk olarak 7 Temmuz 1993'te tutuklandı. 26 Aralık 1994'te tahliye edildi.
Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'ni yakarak 37 kişinin ölümüne neden olan olaylara ilişkin görülen davada, Gül hakkında, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce idam kararı verildi ancak idam kararının kaldırılmasının ardından cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi.
14 Mayıs 1997'de hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.
SADECE 20 YIL CEZAEVİNDE KALDI
Gül, bu sürede Almanya'ya iltica başvurusunda bulundu. Alman hükümeti, Sivas katliamı sanıklarından Adem Ağbektaş, Adem Bayrak, Etem Ceylan, Mehmet Yılmaz, Hayrettin Gül ve Sedat Yıldırım'ın Almanya'da olup iltica başvurusunda bulunduklarını kabul etti.
Gül, 2003'te Almanya'dan sınır dışı edildi. Sınır dışı edilince cezaevine konulan Gül, o tarihten beri cezaevindeydi.
Cumhurbaşkanı Kararı'nda yer alan bilgiye göre, Gül, 2018 ve 2019'da Sivas'taki asliye ceza mahkemelerinde yargılandığı iki ayrı hakaret suçundan 10'ar hapis cezası aldı, bu cezalar ana cezası ile birleştirildi.
GÜL'ÜN "MAĞDUR" SIFATI
Gül'ün 28 Şubat (1997) davasında “mağdur” sıfatıyla yer aldığı ortaya çıkmıştı. Ağırlaştırılmış hapis cezası alan ve Sivas E Tipi Kapalı Cezaevinde kalan Gül’ün 28 Şubat soruşturmasını yürüten savcı Mustafa Bilgili’ye gönderdiği mektup da dava dosyasında yer almıştı. Gül, mektubunda, “28 Şubat mağduruyum. Dosyalarımızı inceleyin, beraatimi verin” demişti.
Gül’ün savcı Bilgili’ye gönderdiği, “Genelkurmay’dan brifing aldı bizi cezalandırdılar” iddiasının yer aldığı mektup şöyleydi:
“Ben 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta meydana gelen olaylardan dolayı şu an ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılarak cezaevinde yatmaktayım. Ankara 1. Devlet Güvenlik Mahkemesince Muammer Ünsay başkanlığındaki mahkeme heyeti 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşüne Muhalefet suçundan 3 sene ceza vererek beni tahliye etti. Ama geçen bir yıl sürecinde 28 Şubat oldu. Bu süreçte yüksek yargı organları mensupları Genelkurmay'dan brifing aldılar. O brifingte yer alan Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyeti hakkımızda TCK 146/1 idamımızı istedi. Ankara 1 No’lu DGM’de Orhan Karadeniz başkanlığındaki heyet Yargıtayın talebi doğrultusunda idam cezası verdi. Sayın savcım, şu an ben 11 senedir diğer arkadaşlarım suçsuz yere 18 senedir ceza yatmaktadır. Olayların gerçek failleri maalesef dışarıda serbestçe dolaşırken bizler ise kaderimizle baş başa kaldık. Bizler de gerçeklerin ve olayın gerçek faillerinin bulunmasını adalete hesap vermesini istemekteyiz. Ben ifademde belirttiğim gibi mevcut gün işteydim. Karayolları şantiyesinde, havaalanında asfalt çalışması yapardık. Bu konuda işyeri çalışma belgem ve şahitlerimin ifadeleri mevcuttur.”
ERDOĞAN, DİĞER MADIMAK FAİLİ KILIÇ'I DA 3 YIL ÖNCE AYNI GEREKÇEYLE AFFETMİŞTİ: "HOŞ GELDİN AHMET DEDE"
Erdoğan'ın bir diğer affettiği Madımak faili ise Ahmet Turan Kılıç'tı. Madımak davasında ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan 86 yaşındaki Kılıç'ın kalan cezası, yine "sağlık sorunları" gerekçesiyle 2020'de Erdoğan tarafından kaldırıldı.
Cumhurbaşkanı Kararı'na göre, Kılıç’ın kalan cezası, Adli Tıp Kurumu’nun verdiği sağlık raporu doğrultusunda, Anayasa’nın 104. maddesinin 16. fıkrası hükmü uyarınca kaldırıldı.
1993'te Sivas’ta Madımak Oteli'nin yakılması sonrası idam cezasına çarptırılan Kılıç’ın cezası, idam cezasının kaldırılmasının ardından ağırlaştırılmış müebbet hapse dönüştürülmüştü.
Bizim Sivas gazetesi, Kılıç’ın Erdoğan tarafından cezasının kaldırılmasını, "müjdeli haber" olarak duyurmuş, "Hoş geldin Ahmet Dede" manşeti atmıştı. Gazetenin imtiyaz sahibinin AKP'den milletvekili aday adayı olduğu ortaya çıkmıştı. Kılıç, 2021'de hayatını kaybetti.