Toplumsal hafızaya, savaşın, şiddetin ve devlet politikalarının gölgesinde kalan hayatlara ilgi duyan okurlar için Serdar Korucu’nun KOR Kitap'tan çıkan “Bu Yas Bitmez” kitabı, Türkiye’nin yakın tarihine tutulmuş en sarsıcı aynalardan biri niteliğinde.
Korucu, 2015–2016 yıllarında ilan edilen ve aylarca süren sokağa çıkma yasakları sırasında yaşananlara, bu süreçten etkilenen insanların tanıklıkları üzerinden yaklaşarak, bir toplumun hiç kapanmayan yarasına ışık tutuyor.
Bu dönemde yaklaşık 100.000 kişi evini tamamen kaybetti, 400.000 kişi geçici olarak yerinden edildi ve tam sayısı hâlâ bilinmeyen çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. Kitap, Şırnak’ın Cizre, Silopi ve Beytüşşebap; Diyarbakır’ın Sur; Hakkari’nin Yüksekova ve Mardin’in Nusaybin ilçelerinde yakınlarını kaybeden 12 insanın doğrudan anlatılarından oluşuyor.
Bu tanıklıklar, yaşananların yalnızca birer rakamdan ibaret olmadığını; her birinin arkasında tarifsiz bir acının, yarım kalan bir hayatın, süren bir adalet arayışının olduğunu gösteriyor:
Cizîr (Cemile) Çağırga’nın annesi Emine Çağırga, kızının son nefesinde duyduğu “Ay anne…” sözünü hatırlatarak şöyle diyor:
“Gözlerini kapattım. Mecbur kalmasak onu buzdolabına mı koyardım? Çare yoktu.”
Taybet İnan’ın kızı Halime İnan, annesinin yedi gün boyunca sokakta kalan bedenini düşündükçe acının canlılığını şöyle anlatıyor:
“O sokağa her baktığımda annemin yerde uzanmış o halini görüyorum.”
12 yaşındaki Helin Hasret Şen’in annesi Nazmiye Şen, kızının sıradan bir günde, sıradan bir ihtiyaç için dışarı çıktığını söyleyerek soruyor:
“Benim kızım niye öldürüldü? Tek suçu Sur’da yaşamak mıydı?”
Selamet Yeşilmen’in eşi Abdurrahim Yeşilmen ise, yaşadığı kaybı şu sözlerle dile getiriyor:
“Yas bitmez. Bu yas bitmez.”
Serdar Korucu’nun kitabı, yalnızca bir araştırma değil; faili, sorumlusu ve hesabı sorulmamış ölümlerin ardından bırakılan sessiz çığlıkların kayıt altına alındığı bir hafıza çalışması. “Bu Yas Bitmez”, yüzleşilmemiş geçmişin bugünü nasıl şekillendirdiğini anlamak isteyen herkes için sarsıcı, mutlaka okunması gereken bir eser.
Kitaba ulaşmak için tıklayın.
