Mehmet Zengül
Aziz Nesin ve 2 Temmuzda Sivas’ta yakılanların aziz hatırasına...
“Atla katır tepişir, olan eşeğe olur. Öyle zaman gelir, güçlüler birbirine girer, arada öküz bile başkan olur!”
Aziz Nesin
Mahkeme kararıyla tescillenmiş lise diploması sahte olan kişinin üniversite diplomasının karşılığı nedir?
Doğrusu bu sorunun yanıtını bilmiyorum.
Mantık yürütecek olursak; lise diplomasının sahte oluşu üniversite diplomasının da geçersizliğinin ortaya koyar. Liseyi okumadan her hangi bir şey karşılığında elde edilen diploma sayesinde üniversiteye girmek ikinci bir sahtekarlık değil mi, öyleyse üniversite diploması da yoktur.
Mantık yürütmeye devam edelim; lise diploması sahte ,tamam ama adam üniversite sınavına girmiş ve kazanmış ve üstelik okula devam ederek üniversitenin ilgili bölümünden mezun olmuş ise diploma sahte değildir. Sahte olan lise diplomasıdır.
Milli sporcu olmuş memlekete altın madalya kazandırmış bir 'milli gurur'un bu küçük kusuru(!) olsa olsa kadı kızının kusuru gibidir. Daha fazla değildir.
Bu sahte diplomalı şahıs milletvekili bile olmuş yetmemiş. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Eski AKP Milletvekili Hamza Yerlikaya’nın yeniden Bakan yardımcısı olmasında şaşırtıcı olan nedir?
Hiçbir şey.

Boşuna çene yoruyoruz. Aziz Nesin bu memlekette yaşadı. Zübük diye bir kitap yazdı. Kitabı okumayanlar illaki sinema filmini izlemiştir. Kemal Sunal'ın canlandırdığı karakter aklımıza geldikçe dudaklardaki gülümseme kaçınılmaz olur. Sunal'ın filmleri televizyon ekranlarında tekrar tekrar yayınlandı, hep çok izlendi. Öyle çok izlendi ki; üç kağıtçı tiplere kızmak yerine onları sevdi bizim toplum. Garip ama sevdi(k). Aziz Nesin'e hep hak verdik. Öyle ki, O'nu yakmaya kalkanlar, O'nun öykülerini, romanlarını okumayanlar bile uyarlanan filmleri hep kahkahalar atarak izledi. Adını ansın ya da anmasın memleketin yüzde 60'ının aptallığı sözünü hep kullandı. Kullandı kullanmasına ama hep kendini yüzde 40'ın içinde gördü. Aziz Nesin hakaret davasından beraat ederken, Nesini dava eden adamcağız gibiyiz geri kalanı ne yazık. Aziz Nesini az demiş diye eleştirenler de az değildir.

Diploması sahte ya da gerçek. Adamdaki, "kabiliyeti" görmek gerekmez mi? Adam liseyi okumadan diploma sahibi olmuş "şöyle ya da böyle " ,"sahte ya da değil ","montaj ve ya gerçek " ortada bir diploma var.
Sporcu olmasından mütevellit sınavsız üniversitenin ilgili bölümünden mezun olmuş, derslere girip girmemesi neyi değiştirir adam şampiyon, altın madalyalı biri. Onu devamsızlıktan veya sınavdaki başarı notuna bakarak sınıfta bırakacak "hoca "kaldı mı memlekette. Aradaki mahkeme kararı da olmasaydı iyiydi.
Bakan yardımcılığı görevini ona layık gören Merci, bakanlığı uygun görseydi ne değişecekti sanki. Kim ne diyecek, dese bile kim dinleyecek. Aynı kişi yeniden milletvekili olmak isteseydi hangi seçim kurulu (ilçesinden yükseğine kadar) ibraz ettiği diplomayı sorun yapacaktı!

"Karşımıza bir Zübük çıkıyorsa, onun Zübüklüğünde bizimde bir parçamız var,” diyen Aziz Nesine gel de hak verme.
Tepişenlere bir şey olmaz da arada" biz eşeklere "olan olursa şaşıracak mıyız peki? Asla ,ne de olsa "körler memleketinde şaşılar padişah olur ."
"Ah Biz Eşekler" öyküsünden kısacık bir özet ile noktayı koyalım:
Ama Eşek, kurdun gelmesini hiç istemediğinden, yine kendini kandırmaya çalışıyormuş:
-Kurt değildir, inşallah değildir. Başka yer kalmadı da burasını mı buldu gelecek?
Gözlerim iyi seçmiyor da ondan... Çalıların gölgesini kurt sandım.
Kurt yaklaşmış. Aralarında eşek adımı ile üç dört yüz adım kalmış.
Eski kuşaktan eşek,
-Aman Tanrım, yoksa bu gelen gerçekten kurt mu?
“Hayır, olamaz. Olmamalıdır. Ah... Yok, yok, kurt değil...” diye inlemeye başlamış.
Kurtla aralarında elli adım kalınca o yine avunuyormuş:
-Şu karşımda gördüğüm yaratık kurt değildir inşallah... Canım, ne diye kurt olsun... Belki devedir, belki fildir, belki de başka bir şey, belki de hiçbir şeydir. Ben de her şeyi kurt görmeye başladım.
Kurt sırıtarak yaklaşmış yaklaşmış. Aralarında ancak bir kaç adım kalınca, yaşlı eşek,
-Biliyorum, bu gelen kurt değil, evet kurt değil, ama ben şuradan azıcık uzaklaşsam kötü olmaz... demiş.
Demiş demesine ama... Ah Biz Eşekler...




