Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’nde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya üç soru önergesi vererek göçmenlerin karşı karşıya kaldığı hak ihlalleri, güvenlik riskleri ve idari uygulamalara ilişkin kapsamlı sorular yöneltti.

“KADIN PAZARLAYANLAR KADAR DEVLET DE SORUMLU”

Karaca, basına yansıyan haberlerde Türkiye’de yaşayan Afganistan, Pakistan ve Suriye uyruklu göçmen kadınların “dark web” üzerinden 4 bin dolar karşılığında “seks kölesi” olarak pazarlanması iddialarına dikkat çekti. Devletin koruma yükümlülüğünü hatırlatan Karaca, göçmen olmanın yarattığı güvencesizlik koşullarının kadınları insan tacirlerinin hedefi haline getirdiğini belirterek, yalnızca faillerin değil “denetim yapmayan, önlem almayan ve görmezden gelen kamu otoritelerinin” de sorumluluğunun tartışılması gerektiğini vurguladı

Bu başlık altında Karaca, “resmi tespit/soruşturma var mı?”, “ilanların takibi için dijital izleme ve müdahale mekanizması mevcut mu, hangi kurum yetkili?”, “mağdur olabilecek göçmen kadınlara barınma-psikososyal destek-hukuki yardım-dil erişimi gibi hangi mekanizmalar uygulanıyor, sayısal veriler neler?” gibi sorular yöneltti. Ayrıca Urfa, Kilis, Antep gibi iller özelinde denetim ve operasyon yapılıp yapılmadığını ve dark web içeriklerine yönelik adli/siber operasyonların yürütülüp yürütülmediğini de sordu.

HARRAN GBM İÇİN: “TECAVÜZ, ŞİDDET VE İHLALLERLE GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR; NEDEN AÇIK?”

Karaca’nın ikinci önergesi, Şanlıurfa Harran Geçici Barınma Merkezi’ne sevk edilen 22 Suriyeli Alevinin durumuna odaklandı. Çağdaş Hukukçular Derneği’nin tespitlerine atıfla, bu kişilerin “hukuki dayanak olmaksızın süresiz alıkonulduğu”, kötü muamele ve ayrımcılığa uğradığı iddialarını gündeme getirdi.

Bursaspor taraftarından Leyla Zana'ya küfürlü tezahürat
Bursaspor taraftarından Leyla Zana'ya küfürlü tezahürat
İçeriği Görüntüle

Karaca, merkezin fiilen “cezaevi koşullarında” işletildiğine yönelik iddialar kapsamında; sağlık hizmetlerine erişimin engellendiği, çocukların doktora götürülmediği, hijyen ve barınma koşullarının insan onuruna aykırı olduğu yönündeki iddialara ilişkin bakanlığın açıklamasını istedi. 11 yaşındaki bir çocuğun tedavi edilmediği iddiasını da ayrıca soran Karaca, “denetim raporları var mı?”, “avukata ve adalete erişim fiziki izolasyon ve ulaşım yokluğu nedeniyle fiilen engelleniyor mu?”, “Alevi kimliğine yönelik ayrımcılık, işkence ve tecrit iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldı mı?” sorularını yöneltti. Harran GBM hakkında geçmişten bugüne taciz/şiddet/istismar iddiaları gündeme gelmesine rağmen merkezin neden açık tutulduğunu da sordu.

“GÖÇMENLER İÇİN YENİ SÖMÜRÜ ÇARKI” İDDİASI

Karaca’nın üçüncü önergesi ise Suriyelilerin geçici koruma statüsünün kademeli olarak kaldırılacağı ve statüsü kaldırılanların sağlık hizmetlerinden ücretli yararlanacağı, Türkiye’de kalabilmek için ağır koşullara bağlanan ikamet izni almak zorunda kalacağı yönündeki iddialara ilişkin oldu.

Karaca, “gönüllü geri dönüş” söylemiyle örtülen bu adımların pratikte yoksul emekçileri statüsüz bırakarak kaçak duruma düşüreceğini, bunun da onları daha güvencesiz ve ucuz emek sömürüsüne açık hale getireceğini savundu. Bu çerçevede; geçici koruma statüsünün kaldırılmasının hukuki ve idari gerekçesini, ücretsiz sağlık uygulamasının neden sonlandırıldığını, ikamet izni için öngörülen ağır kriterlerin yasal dayanağını ve özellikle Gaziantep’te yüz binlerce Suriyelinin kayıt dışı çalıştığı gerçeği karşısında “düzenli iş” ve “yeterli birikim” şartlarının yaratacağı sonuçların değerlendirilip değerlendirilmediğini sordu. Ayrıca zorla geri göndermeye yol açabilecek uygulamaları önlemek için hangi somut önlemlerin alınacağını da gündeme getirdi.

Kaynak: Haber Merkezi