Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasının sanıklarından olan ve bir süre tutuklu kalan MHP’li avukat Serdar Öktem, İstanbul Şişli Büyükdere Caddesi’ndeki ofisinin önünde silahlı saldırıya uğradı.
Bulunduğu araca Kalaşnikof marka uzun namlulu silahlarla ateş açılan Öktem, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede öldü.
Saldırının ardından Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yaptı.
Ateş, mahkeme heyetine Serdar Öktem’in can güvenliğinin sağlanması gerektiğini daha önce ilettiğini hatırlatarak, “Eli kanlı katillerin can güvenliğinin sağlanması, bu siyasi cinayetin aydınlatılması açısından büyük önem taşıyor. Çünkü hepsi konuşacak ve bu siyasi cinayeti onlara ihale eden asıl canilerin adını verecek” dedi.
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı’nın hedefinde Ayşe Ateş var
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, öldürülen Serdar Öktem’le ilgili daha önce can güvenliği uyarısı yaptığını hatırlatan Ayşe Ateş’i hedef aldı.
Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın sosyal medyada “Biz susuyorsak korktuğumuzdan değil, vaktini beklediğimizdendir” mesajıyla tehditte bulundu.
Fatih Aydın’ın mesajı şöyle:
“Her fırsatta Milliyetçi-Ülkücü Hareketi hedef gösteren bu kadının derdi adalet değil, görev aldığı karanlık odakların senaryosunu oynamaktır.
Kime hizmet ettiğin belli ama bil ki bu dava ne senin algı oyunlarınla kirlenir ne de iftiralarınla sarsılır.
Biz susuyorsak korktuğumuzdan değil, vaktini beklediğimizdendir.
Günü geldiğinde herkes yaptığının hesabını Hem mahkemede, hem tarihin önünde verecektir.
Unutma, adalet er ya da geç gelir; o zaman ne perde arkasına saklanacak yer kalır, ne de konuşacak yüz.”
AYŞE ATEŞ: BU ŞAHIS VE BUNUN GİBİLERİN ERKEKLİĞİ…
Ayşe Ateş kendisini hedef alan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın’ın tehditvari mesajına yanıt verdi.
Gazete Pencere’nin aktardığına göre, Ayşe Ateş’in mesajı ise şöyle:
“Reis dedikleri şahıs, İstanbul’un göbeğinde güpegündüz katledilmiş. Katledenler el kaldırmış, biz yaptık, demiş. Ama bu ERKEK ‘Reis’inin katilleri hakkında paylaşım yapacağına onun için en kolayı seçip sosyal medyada kadın tehdit ediyor.
Gerçi; tehdit, hakaret ve iftira içermeyen tek bir cümle kuramadığı ilkokul çocuklarının dahi malumu olan bu güruhun deri koltuktan kot ceketle kadın tehdit etmesi pek de şaşılacak şey değil.
Eminim ki bu paylaşımdan sonra ‘Aferin oğlum, geç yerine’ diyen bir ses de muhakkak olmuştur.
Son üç yıldır, hangi karanlık odakların maşası olduğuma, kimin beni fonladığına, kimlere çalıştığıma dair bir tek delili yargıya intikal ettiremediler.
Kendini sosyal medyada FETÖ Avcısı olarak lanse den benim de FETÖ’cü olduğumu söyleyen biri vardı, ben şikayetçi oldum. Gitti, ifade verdi. Gülünç duruma düşüp evine döndü. Sizin kapasiteniz bu kadar.
Bugüne dek dile getirdiğimiz ne varsa ‘iftira’ dediniz. Neredeyse hepsi yargı kararıyla tasdiklendi.
Bize kumpas kuruldu, diyor ama daha kiralık katilin Ahmet Yiğit Yıldırım’ın makam aracıyla kaçırılmış olmasını izah edemiyorsunuz.
Bundan sonra da söyleyeceklerimiz var. Böyle havalı cümlelerle bu işten yırtılamayacağını tarih de zaman da herkese öğretecek. Sinan’ı katledenlerle hesabımız mahşere filan kalmadı.
Şu dipnotu da düşmem gerekiyor:
Bu şahıs, Sinan, Ülkü Ocakları Genel Başkanı iken onu İstanbul Ocak Başkanı yapsın diye âdeta ayaklarının altını yalar, yalakalıkta sınır tanımazdı. Ancak Sinan görevden alınınca, Atsız’ın benzetmesiyle, bir kemiğin ardından saatlerce yol gidenlerden olduğunu göstermekte fazla gecikmedi.
Zaten bu şahıs ve bunun gibilerin erkekliği, delikanlılığı ancak ve ancak bir kadını hedef gösterirken ortaya çıkar.”


