Altı milyondan fazla kamu emekçisi ve emeklisini kapsayan 7. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasının ardından son kararı Kamu Görevlileri Hakem Kurulu bugün verecek.
Yapılan son toplantıda, TİS masasında uzlaşılamayan 55 maddenin 46’sı Kurulca reddedilirken; maaş artışına, enflasyon farkı ödenmesine ve refah payı verilmesine ilişkin 3 madde bugün yapılacak toplantıda görüşülecek.
1 Ağustos’ta başlayan ve 2024-2025 yıllarını kapsayacak olan 7. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine başlayan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sürecinde son toplantı bugün 10.00’da yapılacak.
Kurulun verdiği karar kesin olacak ve karara itiraz edilemeyecek.
YA RET YA “ÇALIŞMA YAPILACAK”
Yapılan son toplantıda, 55 uzlaşılamayan maddeden maaş artışına, enflasyon farkı ödenmesine ve refah payı verilmesine ilişkin 3 madde oylanmayarak bugün yapılacak toplantıya bırakıldı. Geri kalan 52 maddenin 46’sı reddedilirken geriye kalan 6 maddeye ilişkin kimisinin kapsamının daraltıldığı, kimisinin ise “çalışma yapılacak” denilerek ucu açık bırakıldığı aktarıldı.
KİRA ÖDENEĞİ MADDESİ DE REDDEDİLDİ
Kamu ekmekçinin gözü zam oranlarında olduğu kadar yardım ödeneği maddeleri düzenlemesindeydi fakat bu maddelerinin neredeyse tümü kurulca reddedildi.
Kira yardımı başta olmak üzere; doğum yardımı, ölüm yardımı, evlenme yardımı, giyecek yardımı, dini bayram ikramiyesi ve deprem bölgesinde çalışan personele ödül verilmesine ilişkin maddeler reddedilen maddeler arasında. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamu emekçilerine vadedilen 22 bin liranın bin 648 lira eksik verilmesi nedeniyle Memur-Sen’in geriye dönük tazmin düzenlemesi talebi de kurulca reddedildi.
Öte taraftan veteriner hekim, teknisyen ve teknikerlerinin özel hizmet tazminatı oranında değişiklik yapılmasına ilişkin maddede ise özel tazminat oranı 80 puan artırıldı.
GÖZLER ZAM ORANINDA
Memur-Sen, 2024 yılı için 3’er aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil, birinci üç ayda yüzde 35, ikinci üç ayda yüzde 10, üçüncü üç ayda yüzde 15, dördüncü üç ayda yüzde 10 artış, 2025 yılı için; 6’şar aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil birinci altı ayda yüzde 25 ve ikinci altı ayda yüzde 15 artış talep ederken hükümet 2024 yılı için yüzde 15 artı 10, 2025 yılı için yüzde 6 artı 5 teklif etmişti. Hakem Kurulunun hükümetin teklifine denk bir orana imza atması bekleniyor.
“TOPLU SÖZLEŞME VE GREV HAKTIR”
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, AKP iktidarının toplu görüşme adı altında yürütülen buluşmaların sonucunda kamu emekçilerini ve ailelerini, sefalet ücretiyle yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum ettiğini dile getirdi.
Başkavak yaptığı yazılı açıklamada, “Emeklilerin ise durumu belirsizliğini korumaktadır. Kimi sendikaların bu hezimet olarak değerlendirilecek görüşmeyi kazanım olarak sunması tam olarak hükümet yanlısı, sarı sendikacılıktır, kamu emekçilerinin insanca çalışma ve yaşama taleplerine karşın kölece çalışma, sefalet içinde yaşama koşullarını meşrulaştırmaktır. Kamu emekçilerinin ne ekonomik ve sosyal taleplerinin karşılanmasında yol alınmış, ne de başka bir bahara bırakılan ve yıllardır istediği 3600 ek göstergenin uygulanmasında, kira yardımları, kadrolu, güvenceli çalışma, vergide adalet gibi temel taleplerinde anlaşılmıştır. Toplu görüşme adıyla sürdürülen görüşmeler ve pazarlıklar fiyasko ile sonuçlanmıştır” dedi.
“11 ÜYENİN 7’SİNİ CUMHURBAŞKANI ATIYOR”
Kararı kesin olan ve hiçbir itiraz yolu bulunmayan ve 11 kişiden oluşan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu üyelerinin 7’sinin Cumhurbaşkanı tarafından atandığını hatırlatan Başkavak, “Bu kuruldan kamu emekçileri ve emeklileri için hayırlı bir karar çıkmayacağı aşikardır. Geçmiş deneyimler de bunu göstermektedir. Ancak toplu sözleşme görüşmelerinin her dönem kayıplarla sonuçlanması kamu emekçilerinin kaderi değil, bölünmüşlüğünün sonucudur. Bugünkü haliyle kamu emekçileri toplu sözleşme taslaklarının oluşumundan, sonuçlanmasına kadar hangi sendikanın üyesi olursa olsun seyirci durumuna düşürülmüştür. Oysaki bugün gelinen noktada, maaşları her gün eriyen, çalışma koşulları ağırlaşan, özlük hakları gasbedilen kamu emekçilerinin gerek genel taleplerinin gerekse iş kolları özgün taleplerinin karşılanması her zamankinden daha öncelikli hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.
“KAZANIMIN YOLU BİRLİKTE MÜCADELE”
Hükümetin, sermayenin çıkarlarını esas alan ekonomi politikalarının sonuçlarının yarattığı yükü işçi ve emekçilere fatura etmek istediğini belirten Başkavak şöyle devam etti: “Ekonomide yaşanan sorunların, yoksulluğun, kriz koşullarının faturasını işçi ve emekçiler ödemek zorunda değildir. Bu nedenle işçi memur demeden, şu sendika bu sendika üyesi demeden insanca çalışma ve yaşama koşulları talebiyle birlikte mücadele kazanımın yolu olacaktır. Tekstil, dokuma işçileri, petrokimya işçileri, metal işçileri başta olmak üzere pek çok iş kolunda yaşanan direnişlerle son dönemde elde edilen parça parça kazanımlar yetmez. Kamu emekçilerinin tarihinde birleşmeyle, mücadeleyle kazanım vardır ve bugün kamu emekçileri bu deneyime yaslanmak, talepleri içinde kendi içinde birleşirken, mücadele eden işçilerle, diğer emekçilerle de birleşmek zorundadır. Bu gidişatı değiştirmenin, kazanmanın tek yolu birleşmekten ve mücadele etmekten geçiyor.”
Kaynak: Evrensel





