CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e ilişkin dikkat çekici bir anıyı, geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’in ağzından aktardı. Özel’in anlattığına göre Önder, Gürlek’in Dolmabahçe sürecindeki rolü nedeniyle kendisine haksız bir ceza verdiğini söyledi.

Özel’in aktardığı ifadeye göre Sırrı Süreyya Önder, süreci şöyle anlattı:

“Bu Akın Gürlek’i sen bilmezsin. Dolmabahçe sürecinde ‘Nevruz’da bildiriyi sen okuyacaksın’ dediler, okudum. Sonra Erdoğan, ‘Dolmabahçe mutabakatından haberim yok’ dedi. Beşir Atalay kendi heyetini siyaset dışına attı, bizim tarafı da mahkemelerin önüne attı. Sonra okuduğum mektuptan 3,5 yıl ceza aldım. O cezayı veren Akın Gürlek’ti. ‘Bana buradan ceza verme, bir daha barış için inisiyatif alacak kimseyi bulamazsın’ dedim. Sırttı, bastı 3,5 yılı.”

Özgür Özel, konuşmasının devamında Alevilerin eşit yurttaşlık mücadelesine de değindi. CHP lideri, iktidara gelmeleri halinde bu konuda somut adımlar atacaklarını belirterek şu sözleri kullandı:

“Bizim iktidarımızda herhangi bir Alevi, ‘Tam olarak eşit yurttaşlığımı hissettim’ diyene kadar gereği yapılacak. Madımak Utanç Müzesi olacak. Cemevleri ibadethane olarak tanınacak. Alevilerin eşitliği hem kanunda hem Anayasa’da açıkça yazılacak.”

Özel’in açıklamaları hem Dolmabahçe sürecine ilişkin yeniden tartışma başlattı hem de Alevi yurttaşlara yönelik politikalar konusunda önemli mesajlar içerdi.

MHP’li Feti Yıldız’dan hasta, yaşlı ve engelli mahkûmlar için çağrı
MHP’li Feti Yıldız’dan hasta, yaşlı ve engelli mahkûmlar için çağrı
İçeriği Görüntüle

Gazi mahallesinde uyuşturucunun yaygınlaştığını söyleyen CHP lideri, "Türkiye, uyuşturucu maddelerde hem transit ülke hem hedef ülke ve ülke içinde ucuz sentetik uyuşturucu kullanımı patlamış noktada. Erdoğan'ın mücadelesi samimi olsa bu işin kökünü kazımak an meselesi ama bir omzunu suç örgütüne dayamış!" ifadelerini kullandı.

CHP’nin ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitingleri devam ediyor. Partinin bugünkü durağı Sultangazi oldu. CHP lideri Özel, ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinginde Sultangazi'de konuştu.

Özgür Özel'in açıklamasından satır başları şu şekilde:

"Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sultangazi'ye doğudan batıdan gelenlerin yanına emekçilerin yanına geldik. Onu atmalım abicim, ben sordum kuşlara da zararı varmış. Kimseyi bir faydası yok. İnsanları korkutmayın, bizim işimiz yürekle vicdanla. Bırakın Tayyip Bey konuşurken patlatsınlar onları. Benim çata pata değil bu meydana ihtiyacım var. Bir anne bir elinde anne kart ile Ekrem Başkan'a eliyle kalp yaptı. Anne kartın annelere yaptıklarıyla minnet dolan birisinin, belki hiç CHP'ye oy vermedi vermeyecekti ama şu sıcaklığı gördüm. Ekrem Başkan ve diğer başkanlar o kadar çok insanın hayatına dokundular ki bu ülkenin geleceğinde Ekrem Başkan'lar var.

90'larda Gazi'de yaşananlar dün gibi. O zaman bu ilçenin barışını, kardeşliğini hedef aldılar. Şimdi burası uyuşturucu çetelerinin hedefi altında. AKP'nin kara düzeni kimseye iyi gelmedi. Bütün dünyada suç endeksi yakından takip ediliyor. En çok suç işlenen 10. ülkeyiz. Bizden daha çok suç işlenen, Myanmar, Meksika, Lübnan... Irak'ta bizden daha az suç işleniyor. Uyuşturucu ticaretinde hem transit hem hedef ülke. Öyle bir durumdayız ki bununla mücadele ediyormuş gibi yapıp, bir takım çetelerin korunması herkesin dilinde. Her gelen iç işleri bakanı bir öncekini bununla mücadele etmemekle suçlayıp bilgi sızdırıyor. Erdoğan'ın mücadelesi samimi olsa bu işin kökünü kazımak an meselesi ama bir omzunu suç örgütüne dayamış!

Bu iktidar döneminde mücadele edilen bir suç var, o da Erdoğan'ı yenme suçu. İmamoğlu bu suçu üst üste 3 kez yedi diye, o bu gece burada değil Silivri'de yatıyor. Erdoğan ülkeyi şirket gibi yönetirken, sağlık bakanı atadı, hastane zincirleri var, kültür bakanı atadı, turizm şirketi var.. Şirketinin adı da KADAŞ.

Kara Düzen Anonim Şirketi... And olsun ki AKP'nin kara düzenini yıkacağız, bakan evlatlarının değil, vatan evlatlarının devri başlayacak!

Paraları sıfırlayanlara değil, elbise torbasında para taşıyan 'Bakara makara'cıları değil bütün kaynakları Sultangazi için kullananları, sosyal desteği 5'e katlayanları getirecek millet. Tayyip Bey diyor ki, 'Sarraf sarraf dolaşıyor, altın hesabı yapıyor, bunları bırak' diyor. Ben bırakır mıyım bırakmam.

Bir sünni olarak yıllardır Meclis'te de söyledim. Bu ülkede Alevilerin eşitlik sorunu vardır. Bu sorunu görmeyen ahmaktır, alçaktır. İşine gelince Alevilere 'gel canım, gel canım' hizmete gelince, 'Bana var sana yok canım.' Alevilik kültür değildir, inançtır. İnanç olduğu için saygındır, saygı duyulacaktır. Cemevine cümbüşevi diyenler, aynı yapıyla kurdukları yapıyı Kültür Bakanlığı'na bağlıyorlar. Semah ibadettir, Aleviler eşit yurttaştır, haklarını alana kadar bu mücadele sürecektir.

Bizim iktidarımızda herhangi bir Alevi, 'Tam olarak eşit yurttaşlığımı hissettim' diyene kadar gereği yapılacak.

Aleviler eşit yurttaştır, haklarını alana kadar mücadele sürecektir. Açıkça söylüyorum. Madımak utanç müzesi yapılacak. Cemevi ibadethane yapılacak. Hem Ekrem Başkan için, hem eşit hakları olmadığını söyleyen Kürtler için Aleviler için herkes için 'Hak, Hukuk, Adelet!'

En sonunda parti kapatmaya kadar geldiler, bütün dünyada oteriler liderlerin nasıl yenildikleri yerine nasıl demokrasinin geldiğini yazan bir kitap yok. Ama yazım aşamasında, siz yazıyorsunuz o kitabı. Hep dedik hadi iddianameyi getirin, yargılanmak için değil, yargılamak için bekliyoruz dedik. Ben bu 8 aylık zulmü unutmam, 'kış geçer, yaz gelir, kurt yediği ayazı unutmaz.' Hesabını soracağız!

19 Mart'ta 3 gizli tanık vardı, 3 odun. İddianamede 'Meşe' yok. 'Meşe' kafayı yemiş. 'Meşe'yi iddianameye koymadılar. 'İlke' diye birine kopyalayıp yapıştırdılar. Gizli tanık bir gerçek kişidir, yüzü, sesi gizlenir. 8 ay sonra 'ben tanık değiştirdim, Meşe değil, İlke söyledi' olmaz.

Mahkemede tanık değiştirilir mi? Savcı oyuncu değiştiriyorsa, bu oyundur. Suçüstü yakalanmışsındır.

Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Bugün darbecilerin Zekeriya Öz'ü sıçan gibi yurt dışına kaçtı. Mustafa Balbay da, İlker Paşa da alnı açık geziyor.

Ekrem Başkan'a hırsız, rüşvetçi derken bugün diyor ki Özgür Bey savunuyor, ben bir şey demiyorum, yargının işidir diyor. Ak toroslar çetesinin arkasında duramadığını görüyorum. O bomboş iddianameyi savunamacağını görüyorum. Bu işlerde baltayı taşa vurdunuz. Tutuksuz yargılama yapın, TRT'den canlı yayınlayın. Artık hizmet yarışı olsun. Biz terörsüz ve demokratik bir Türkiye istiyoruz. Bunun sorumluluğunu üstlendik. Bir yandan barış denecek bir yandan da 13 belediye kayyımla yönetilecek. Tayfun Kahraman, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala içerde olacak. Kimse bizden şunu beklemesin, bir partiye nifak sokacak, sinsilik yapacak bir parti değiliz.

Ben girmeyeyim, MHP önden girsin, boğulursa o boğulsun diyen Erdoğan'a söylüyorum, ülkeyi sen yöneceksin, rektörü sen atayacaksın, yol sen yapacaksın, sıkışınca MHP'yi öne atacaksın... Bu siyaset çok geride kaldı. Rahmetli Sırrı Süreyya Önder, 'Bu Akın Gürlek'i sen bilmezsin, Dolmabahçe sürecinde Nevruz'da bildiriyi sen okuyacaksın dediler, okudum. Sonra Erdoğan, Dolmabahçe sürecinden haberim yoktu dedi. Beşir Atalay'ı kendi heyetini siyaset dışına attı, bizim tarafı da mahkemelerin önüne. Sonra okuduğum mektuptan 3 buçuk yıl ceza aldım, cezayı veren Akın Gürlek'ti. Ben dedim ki bana buradan ceza verme, bir daha barış için inisiyatif alacak kimseyi bulamazsın dedim', Sırttı, bastı 3,5 yıl cezayı.' dedi.

Kaçak dövüşerek saçma sapan bir siyaset olmaz. Ben aldığımız sorumluluğun altını çiziyorum. Samimi olanları görüyoruz, hiçkimse korkmasın her şeyin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi.

Ekranı başında pijamayla bizi izleyen kardeşim, ya pijamayı çıkarıp aramıza katılacaksın, ya da geleceğin kararacak, memleket satılacak, oturup orada ağlayacaksın. Biz meydanlardayız aslanlar gibi."