AKP'li Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, bugün yayımlanan "Boykot ve iktidar" başlıklı yazısında gazeteci Metin Cihan'a hakaret etti.

MSB'den 'Süleyman Şah Türbesi' açıklaması: Taşınacak mı? MSB'den 'Süleyman Şah Türbesi' açıklaması: Taşınacak mı?

METİN CİHAN'DAN "AÇIK YANIT"

Metin Cihan, sosyal medya hesabından Aydın Ünal'a verdiği yanıtta şunları dedi:

Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal bugünkü köşe yazısında benimle ilgili bakın neler söylemiş? Kendisine açık yanıtımdır.

Aydın Bey, Her yazdığınıza tek tek yanıt vereceğim. Hani bilmiyorsanız, bir de benden dinleyin istedim.

Almanya'da yaşıyorum çünkü başta Rabia Naz cinayeti olmak üzere ülkemizde iktidar mensuplarının emniyet ve yargı aşamasında örtbas etmeye çalıştığı cinayetleri ve yolsuzlukları araştırdığım için hakkımda soruşturmalar ve davalar açıldı. Kısmi özgürlüğümü ve gazeteciliğimi ancak buradan sürdürebiliyorum. Memleketimi çok özlüyorum. Gurbeti ve hasreti ağır yaşıyorum. Yargıdaki yeni paralel yapılanma etkisini yitirince döneceğim. O günü iple çekiyorum.

Otoriteye eyvallahım olmadığı için buradayım. Sizin gibi olsaydım şu an ben de bir gazeteciye tamamen uydurma suçlamalarla saldırıp iktidarın İsrail ile ticaretini aklamaya çalışıyor olabilirdim. Yazarken bile rahatsız oldum. Ben öyle olmam. Olamam.

Doğal olarak, Almanya'nın İsrail'e silah ve finans desteğini insanlık suçu olarak görüyorum. Bu konudaki bir eylemde bulunduğum için burada da hakkımda polis soruşturması açıldı. Öte yandan, Almanya'daki iktidar İsrail'e desteğini açıkça ifade ediyor, Ak Parti iktidarı ise bir yandan Filistin davasını diline dolayıp bir yandan İsrail ordusunun katliamlarına tedarikçilik yapıyor. Ben, bir gazeteci olarak, bu gerçeği açığa çıkarmaya çalışıyorum.

Kathrin gemisinin Almanya'ya ait olmadığını savunuyormuşum. Hani? Nerede? Böyle bir yalanı nasıl çekinmeden yazabiliyorsunuz anlamıyorum. Bu geminin Almanya'ya ait olduğunu kamuoyu sanırım en çok benden öğrendi. Yani bir köşe yazarı, yaptığı işe ancak bu kadar özensiz ve saygısız davranabilir. Nasıl oluyor hakikaten merak ediyorum, bunu da böyle sallayayım gitsin mi diyorsunuz? Yazarken bir anda aklınıza geliyor ve uyduruyor musunuz? Ya da uyduran birine mi inanıyorsunuz?

GBT birey ne demek? Sakallı ve esmer olmam nedeniyle GBT uygulamalarında sürekli kimlik sorulduğu için böyle bir espri yaptım. Bunu da öğrenmiş oldunuz. Ya da zaten biliyorsunuz ama böyle yazmak işinize geldi. Neyse, sonuçta LGBTİ birey değilim ama olsaydım muhtemelen onu da onur duyarak yazardım. Sapıklık konusunda endişeniz olmasın, kimseye kaptırmazsınız. Ahlâksızlık, ilkesizlik ve güvenilmezlik de öyle.

Gazze ve Filistin duyarlılığınızda samimi olsanız, İsrail ordusuna sevkiyatları durdurmak için siz de mücadele ederdiniz. Kaleminizi kiralayanların İsrail ile ticaretine sessiz kalmazdınız. Boykot çağrısı yaparken, kola ve hamburger ile sınırlı kalmaz, İsrail'e mühimmat taşıyan gemileri, İsrail ordusuna üretim yapan savunma sanayi şirketlerini, İsrail savaş uçaklarına yakıt ikmalini ve İsrail ile doğrudan ticareti ortaya çıkan iktidar partisi mensuplarını da eleştirirdiniz.

Demek ki Filistin davanız buraya kadarmış.

Bu yazıyı okurken azıcık bile olsa utandıysanız, bence bu iyiye işaret. Kibrinize, maddiyata ya da kula kulluğunuza değil, o utancınıza tutunun lütfen.

Not: Telefonumu özelden yazıyorum. Kendinize ve okurlarınıza saygınız varsa, bir de benimle konuşur, sonra isterseniz düzeltme yaparsınız. Sizin telefon numaranıza ulaşabilirsem ben de sizi arayabilirim,

AYDIN ÜNAL NE DEMİŞTİ?

Aydın Ünal, bugünkü yazısında şunları demişti:

"Almanya’nın kucağına oturmuş, Almanya adına Türkiye’ye operasyon çektiği çok açık olan, Gazze soykırımına açıktan silah ve finans desteği sağlayan Almanya’ya karşı tek cümle kuramayan, hatta protesto edilen Kathrin gemisinin Almanya’ya ait olmadığını canhıraş savunup ülkesini aklamaya çalışan, sosyal medya hesabında kendisini “gbt birey” olarak tanıtan, yani cinsi sapkınlığıyla “onur” duyan, dolayısıyla ahlaksız, ilkesiz, güvenilmez birinin, yani Metin Cihan’ın başını çektiği kampanyanın bir Gazze ya da Filistin duyarlılığı içerdiği söylenebilir mi?"

Editör: Selda Manduz