“Biz devrim ateşi içinde bir sevda yaşadık. Bu sevda öylesine kolay ve doğal gelişen bir insan gerçeğiydi ki birileriyle paylaşırsak bozulacak, kirlenecek diye ürküyorduk.”

Bu sevda bozulmasın, kirlenmesin diye 42 yıl boyunca korunmuş. Bu sır ilk defa Deniz Gezmiş'in çocukluk arkadaşı Aydın Çubukçu ile paylaşılmış biz okurlar ise, bu sevdaya Kor Kitap sayesinde neredeyse 60 yıl sonra  tanık olabildik. Yazar Aygün Kevrina 2009 yılının 6 Mayıs akşamında bitiriyor kitabı."

Saklı kalan bir aşkın güncesi 'Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım'ın yazarı Deniz'in arkadaşı Çubukçu'yu kitabın sonlarına doğru anlatıyor;

"Bu adamda bir şey vardı. Aradığımın ne olduğunu bile bilmediğim bu şey her neydiyse onu görünce ancak sezebileceğim bir şeydi ve çok önemliydi.(...) bu adamda başka bir şey daha vardı. Onda katı ve keskin bir acının dilsizliğini, bu dilsizliğin biçim değiştirerek öfkeye dönüşmesini ve bu öfkenin haykırışını duyabiliyordum. Ve bu hali çok iyi tanıyordum."

Bizim Deniz'e sevdalı yazar, kendisiyle yazarak yüzleşebilmiştir nihayet. Amacı  kitabı yayımlamak değildir. İçini sevdasını, acısını, korkusunu, kötü ünlü 6. Filo'yu Dolmabahçe'ye getiren uçak gemisi Shangri-la'nın cehenneme açılan kapısını, gördüğü işkenceleri daha da önemlisi hiç bitmeyen Deniz'e HASRETİNİ yazıya dökmüş olmasıyla beklediği huzuru bulamayan Aygün Kevrina yine de bir eksikliğin olduğunu düşünüyor:

"Sanki anılardan bir heykel yontmuştum ve heykelin bir mucizeyle canlanıp yeniden hayat  bulacağı umudunu mantıksızca, anlamsızca beklemekteydim. Daha önce tepeden tırnağa donandığım öfkeye, amansız hasrete, sabırdan öte bir görev duygusuyla sessizce katlanabiliyorken,(...) Bir ses ,bir soluk, bir hayat kıvılcımı arıyordum."

 İyi ki de bu arayış olmuş yoksa bir devrimcinin gölgesindeki sevdayı öğrenemeyecektik.

Hiç abartısız söyleyeyim Deniz Gezmiş ile ilgili yüzlerce, binlerce yazı kaleme alınmış onlarca kitap yazılmış, şarkılar, ağıtlar yakılıp söylenmiş yine de bir eksikliğin tamamlanması için  "Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım" da yerini almalıydı.

Aygün ile Deniz'in sevdasını, zamansız bir aşkın tanıklığını burada anlatacak değilim. Ondandır  öykünün içinde değil etrafında dolanma nedenim. "Bir hatırayı büyütmek için…" Bu aşkı öğrenmek isteyen kitabı alıp okuyacak. Okumalı. Bizim 68'in o günlerin fırtınasında Deniz'(ler)in coşkusunu , kahramanlıklarını, inanmış adanmışlıklarının yanında neşe ve acılarına da tanık olmuştuk. Bir sır gibi saklanan aşkına ise, "Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım" kitabıyla tanıklık ediyoruz.

Deniz(ler) aradan geçen bunca yıla rağmen bugün de başta üniversite gençliği içerisinde boykot örgütlüyor, haksızlık karşısında adalet yürüyüşü yapıyor. Grev ve direnişlerde işçi sınıfının yanında. Öğretmenine sahip çıkan liseli gençliğin içinde. Adalet, barış, eşitlik, ekmek ve özgürlük isteyen herkesin önünde, yanı başında. İstanbul'da, Ankara'da, Diyarbakır'da ve emperyalizmin, siyonizmin karşısında Filistin’de; sömürü ve baskıya karşı fabrikada, tarlada, okulda hapishanede direnişte darda olan herkesin yanında. Her yerde...

"Balım;

Bu kitabı oku.

Dönünce seni imtihan edeceğim.

Biliyorsun değil mi?"

494522577 10159361305572325 4187520574384959939 N

Deniz Gezmiş'in Aygün Kevrina’ya yazdığı not dünden bugüne kalan bir aşkın ve mücadelenin ispatıysa eğer, "Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım" anı kitabını  bir imtihandan geçer not almak için okumak gerekir. Devrimci bir önderin isyancı yanını bildiğimiz kadar edebiyat sevdiğini de  biliyoruz. Okumanın yanında okutmayı  da sevdiğini Aygün'e ilettiği imzalı el yazısından öğreniyoruz.

Dosya halindeki kitabın ismini yazar "Yüzleşme " olarak düşünmüş ancak Yayınevi Aygün Kevrina’nın Deniz için yazdığı bir şiirin dizesinden almayı uygun görmüş.

Deniz'in fiziksel ömrü gibi kısa olan  sevdasını bilmek için, yarım kalmış devrimler gibi bir aşkın 60 yıl sonra açığa çıkışının kitabı 'Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım'ı okumak da bir imtihan olsa gerek.